Siyaset Bilimci ve Avukat Halil Öncel Önerilerini Şöyle sıraladı: 

1-Türkiyede bu aşamadan sonra binalarda en fazla 4.kata kadar izin verilmeli dikey mimariye özelikle de deprem bölgelerinde asla izin verilmemeli. Yatay mimari kültürü gelişmelidir.        

2- Kreşlerden itibaren çocuklara doğal afette, deprem anında ve deprem sonrasında yapılması gerekenlerin  uygulamalı eğitimi verilmeli. Deprem günü fark ettik herkes binalardan çıkıp önünde binaya bakıp bekliyordu. 

3-Deprem toplanma alanları her şehirde ve ilçede ivedilikle yapılmalıdır. İmar planı yapılırken özelikle deprem alanları düşünülmelidir. 

4-Bina yapım aşamalarında beton, demir ve temel kontrolü ciddi anlamda yapılmalı. Kaçak yapı ,gecekondu gibi gayri hukuki yapıların yapılması engellenmeli müsamaha edilmemeli.        

5-Herkes müteahhitlik yapmamalı bu alan için gereken kriterler belirlenmeli. Depreme dayanıklı yapı inşa eden mütahitlere destek verilmeli. 

6-Toki tarafından yapılan binaların yıkılmaması şunu gösteriyor ki ciddi denetim depremdeki hasar riskini azaltıyor. Toki yapı kriterleri mütahitlere de getirilmelidir. 

7-Belediyeler gibi siyasetten vareste olmayan tüzel kişilikler imar ve ruhsat verme alanlarıyla ilgilenmemeli bu konularla bağımsız kurumsal yapılar ilgilenmelidir. 

8- Her binanın bir kimliğinin olması gerekir. Belli yaşa gelen binaların yıkılması için önceden uyarıların yapılması gerekir .                9-Ülkemizde görev yapan askerlere, polislere ve zabıtalara depremde afad gibi kuruluşların yetişemediği durumlarda asgari yapılması gerekenler öğretilmelidir.  

10- Deprem sonrasında depremi yaşayan şehirlerdeki insanlara psikolojik destek verilmeli ve yeniden yaşama adapte olmaları için gereken maddi destekler sunulmalıdır.
 

Avukat Halil Öncel'in 5 yıl önce Şanlıurfa’nın  yıkılmaya yüz tutmuş en tehlikeli semtleri olan Bahçelievler ve Yenişehir bölgeleri için attığı uyarı tweeti de dikkat çekti. İşte O Twit:

Esma KUŞ/ Urfa Radikal