Kürtçe'ye Kısıtlama İddiaları
Cezaevi idaresinin Kürtçe konuşma hakkını dilekçe şartına bağladığı ve "Belirttiğiniz dil dışında bir dil konuşamazsınız. Eğer konuşmada bir kelime bile Türkçe geçerse konuşmanız kesilecektir" şeklinde bir uygulama yaptığı iddia edildi. Ayrıca, dilekçede Türkçe bilmeyen kişinin kimlik bilgileri ve kişisel detaylarının yer alması gerektiğinin belirtildiği aktarıldı.
Disiplin Cezaları ve Eylemler
Bu uygulamalara karşı tutsakların 19 Eylül - 3 Ekim tarihleri arasında slogan atma ve kapıya vurma gibi ses çıkarma eylemleri düzenlediği ifade edildi. Eylemleri gerekçe gösteren cezaevi yönetimi, 32 tutsağa görüş yasakları, 5 tutsağa ise 30 günlük hücre cezası verdi.
Savunma Hakkının Engellenmesi ve Baskılar
Tutsakların mahkemelere SEGBİS yoluyla katılmaya zorlandığı, hastane sevklerinde ağız içi arama dayatıldığı ve bu durumların savunma hakkını engellediği iddia edildi.
Şenyaşar’dan 6 Maddelik Soru
Milletvekili Ferit Şenyaşar, Bakan Tunç’a şu soruları yöneltti:
- Kürtçe konuşmak cezaevlerinde yasak mıdır?
- Yasaklanan diller bakanlığınızca mı yoksa cezaevi yönetimi tarafından mı belirlenmektedir?
- Kaç dil yasaklıdır ve bu dillerin yasaklanma gerekçeleri nelerdir?
- Söz konusu hak ihlallerine ilişkin bir soruşturma başlatılmış mıdır?
- Ağız içi arama ve SEGBİS dayatmasının hukuki karşılığı nedir? Bu uygulamaları gerçekleştiren personel hakkında bir işlem yapılmış mıdır?
- Cezaevindeki insanların konuşacağı dile karar veren yetkili mercii kimdir?
Hak İhlalleri İddiaları Gündemde
Milletvekili Şenyaşar, yaşananların yalnızca bireysel hak ihlali olmadığını, aynı zamanda toplumsal vicdanı yaraladığını belirtti. Konunun takipçisi olacağını ifade eden Şenyaşar, Adalet Bakanlığı’ndan açıklama beklediklerini vurguladı.
Bu iddialar, Türkiye’de cezaevlerinde insan hakları ihlalleri tartışmalarını bir kez daha gündeme taşıdı.
YORUMLAR