Mehmet Sadık Alican tarafından fotoğraflanan çini mağarası ile ilgili yazdığı yazı şu şekilde:
" Urhoy, evlerini ve kapılarını, açık bırakarak çıkmıştır.
Şehri,suru,binaları ve evleri krala verilsin.
Bütün malı alsın,fakat imanımızı değiştirmeyelim.
Urhoy imanla doludur.
Mesih sakinlerini kutsasın, Urhoy'un adı gururudur.
Urhoy şehri, göklerdeki Kudüs'ün gölgesidir."¹
Şanlıurfa bir çok kaynakta dünyanın en eski şehirlerinden biri olarak ( Urhoy-Edessa-Ruha-Urfa ) isminin geçmesi ve bir çok medeniyete ev sahipliği yapması sebebiyle tarih boyunca insanlık için önemli şehirlerden biridir. M.S Kral 5.Abğar Ukoma (Kara Abğar ) döneminde Hristiyanlığa devlet olarak ilk iman eden devlet olması ve Hristiyanlar için önemli Azizlerin bölgeye gelmesi münasebetiyle Hristiyanlar için önemli bir şehirdir. Özellikle Hristiyanlığın ilk dönemlerinde bir çok ibadet merkezlerinin kiliselerinin inşa edildiği bilinmekte ve günümüze kadar ulaşmış bir çok eserleri ve kalıntıları görülmektedir.
Yerleşik yapı içinde bulunan Kiliseleri ve ibadethaneleri dışında Şanlıurfa dağ ve tepelerinde sayıları yüzlerce olan mağaraların bir çoğunda haç, kaya mezar, Süryanice yazıtlar mevcuttur, bu kalıntıların çoğunun çeşitli kaynaklarda keşiş mağaraları olduğunu görmekteyiz.
İslam tasavvuf inancında önemli bir yeri olan inziva,çile hayatını ilk Hristiyan keşişlerde de görmekteyiz.
Keşişler; Hristiyanlığı içlerinde en yoğun şekliyle yaşamaya gayret eden, bunun için inzivaya çekilip günlerce Tanrısal meditasyon yapan, manastırda yaşayıp hayatını Hristiyanlığa göre şekillendiren kişilerdir. Eski dilde manastırlara "keşişhane" denilirmiş.
“Aziz Efraim, dağlarda yaşayan münzevilere yazmış olduğu mektupta onların çölde yaşayan İsa gibi vahşi hayvanlardan ve açlıktan korkmadan yalnızlık, iman ve ibadet içinde hayatlarını sürdürmelerini tavsiye etmiştir.
Böyle yaşadıkları takdirde onlar “şehrin günahkar pisliğine bulaşmamış” olacaklardı, çünkü “dünyanın boyunduruğundan ve arzunun zorbalığından kurtulmuş” olacaklardı.²
“5.yüzyılda söylendiğine göre bu dönemde Edessa tepelerinde 90 bin keşiş yaşamaktaydı.”³
KEŞİŞLİK (BÜYÜKALANLI) KÖYÜ MAĞARALARI
Şanlıurfa’nın Kuzey batısında merkeze 21 km uzaklıktaki Mersavi Aşireti bölgesinde yer alan eski ismiyle Küçük-Büyük Keşişlik yeni ismiyle Küçük-Büyük Büyükalanlı köylerinde de birbiriyle ilintili onlarca mağara bulunmakta.
Yöre insanının bilinçli bir şekilde kendi imkanlarıyla korumaya çalıştıkları bu mağaraların yanı sıra bir çok Keşişhane de olduğu gibi buranın çevresinde de sarnıçlar,kuyular, havuzlar, kaya mezarlar mevcuttur.
Burayı diğerlerinden farklı kılan bir kaya mezar var yöre halkının Kürtçe Şikeste-Çine dedikleri Çinili mağara denilen zeminden 2 metre yükseğe yapılmış üç nişli revaklı sütünlu bir kaya mezarın tavanında ve duvarlarında kırmızı renkte boyayla veya başka bir şeyle yapılmış süslemeler bulunmakta. Ayrıca duvarlarda altı ve sekiz dilimli Roma haçları yer almakta.
Bu mağaraların tarihleri konusunda ki, görüşlere göre bu mağaralar Hristiyanlık öncesinde de mevcut olup daha sonra putperetslerin baskıları saldırıları ve farklı mezhepten olan Hristiyanların keşişleri dışlaması neticesinde keşişlerin buralara sığınmasından sonra kendileri için dizayn ettikleri tahmin edilmekte.
Keşişlik köyü araştırmalarımıza katkıları ve rehberlikleri için Ömer Aslan ve Hüseyin aslana teşekkür ederiz.
1-Kutsal Ruh'un Kavalı- Mor Efrem'in Şiirleri kitabından.
Rahip Hanna Dolabani 1911
Çeviri : Gabriyel Akyüz
2-Edessa(Urfa) Kutsal Şehir- Judah Benzion Segal 132.sayfa
3- Edessa(Urfa) Kutsal Şehir- Judah Benzion Segal 249.sayfa 244. Dipnot
Mehmet Sadık Alican
YORUMLAR