umhurbaşkanı Erdoğan, Malatya’da toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, “Eylül ayı bitmeden Fırat’ın doğusunda kendi askerlerimizle fiilen güvenli bölge oluşumunu başlatmamış olursak, artık kendi yolumuza gitmekten başka çaremiz kalmayacaktır. Bu iş öyle üç-beş helikopter uçuşuyla, 5-10 araç devriyesiyle, göstermelik birkaç yüz askerin bölgede bulunmasıyla olacak iş değildir. Orada bir milyon kişiyi iskân edebilmek için, şehirleri ve kırsalıyla tüm bölgeyi fiilen güvenli hâle getirmiş olmalıyız” dedi.
Play
Current Time0:00
/
Duration Time0:00
Loaded: 0%
Progress: 0%
0:00
Fullscreen
00:00
Mute
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Malatya’da toplu açılış törenine katıldı. 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda gerçekleştirilen törende vatandaşlara hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Büyükşehir belediye başkanlığında yüzde 68,5 oy oranıyla Malatya’yı Türkiye ikincisi yaptınız. Bu tarihî başarının kazanılmasında emeği geçen, katkısı olan tüm kardeşlerime teşekkür ediyorum. Tabii en büyük teşekkürü de sizlere, Malatya halkına ediyorum” dedi.
“TÜRKİYE’Yİ SURİYE VE IRAK SINIRLARI BOYUNCA KUŞATMAK İÇİN OYNANAN SİNSİ OYUNU KISMEN ÇÖKERTTİK”
Ülkemize ve milletimize yönelik her saldırıda bir gözümüzle Malatya’yı takip ediyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Şayet Malatya halkı bizimle birlikteyse karşımızda kim olursa olsun bir kat daha büyük bir azimle, cesaretle, kararlılıkla, yolumuza devam ediyoruz. Şimdi bir kez daha çetin bir mücadelenin eşiğindeyiz. Ülkemizi Suriye ve Irak sınırları boyunca tümüyle kuşatmak için oynanan sinsi oyunu kısmen çökerttik. Suriye’nin kuzeyinin bir bölümü ile Irak sınırlarımızı önemli ölçüde güvenlik altına aldık” dedi.
İdlib tarafında rejimin yeni katliamlarına engel olmak için Rusya ve İran’la iş birliği hâlinde yoğun çaba harcadıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir sonraki haftanın başında İstanbul’da Rusya ve İran liderleriyle üçlü zirvede bu konuları bir kez daha ele alacağız” şeklinde konuştu.
“Bizim için asıl tehditse Fırat’ın doğusundaki terör yapılanmasıdır” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Fırat’ın doğusundan başlayıp Irak sınırına kadar uzanacak bir güvenli bölge oluşturmak için Amerika ile görüşme hâlindeyiz. Amerika’yla da görüşüyoruz ancak bu konuda bizim istediklerimizle onların kafalarındakinin aynı şey olmadığını attığımız her adımda tekrar görüyoruz. Biz bölgede yuvalanan terör örgütünü tamamen ortadan kaldırmayı hedeflerken onlar terör örgütüyle bizi aynı zeminde idare etmenin hesaplarını yapıyorlar. Anlaşılan o ki müttefikimiz bizim için değil, terör örgütü için güvenli bir bölge oluşturmanın peşinde. Böyle bir anlayışı reddediyoruz.”
“YENİ SIĞINMACI DALGALARINA MUHATAP OLMAMIZA YOL AÇACAK ADIMLARA TAHAMMÜLÜMÜZ YOKTUR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin güvenli bölge derken ne kastettiğini 2015 yılından beri tüm muhataplarına defalarca izah ettiklerine dikkati çekerek, şöyle devam etti: “Biz DEAŞ’la birlikte PKK ve uzantıları PYD-YPG-SDG’den temizlenmiş bir alan oluşturmak istiyoruz ancak bu şekilde ülkemiz topraklarında Avrupa’da veya başka yerlerde yaşayan Suriyeli kardeşlerimizin kendi evlerine dönüp huzur ve güven içinde hayatlarını sürdürebilmelerini sağlayabiliriz. Hiç kimse masum insanları terör örgütlerinin veya zalim rejim güçlerinin tehdidi altında yaşamaya mecbur bırakamaz. Ne Fırat’ın doğusunda ne de İdlib’de insanlık dışı böyle bir duruma rıza göstermeyeceğiz. Şayet bize bu mücadelemizde gereken destek verilmezse ülkemizdeki 3 milyon 650 bin Suriyelinin de İdlib’den sınırlarımıza dayanacak 2 milyon kişinin de önünü alamayız. Biz Fırat’ın doğusunu güvenli hâle getirip orada en az bir milyon kişinin iskânını sağlamak isterken yeni sığınmacı dalgalarına muhatap olmamıza yol açacak adımlara kesinlikle tahammülümüz yoktur.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Eylül ayı bitmeden Fırat’ın doğusunda kendi askerlerimizle fiilen güvenli bölge oluşumunu başlatmamış olursak artık kendi yolumuza gitmekten başka çaremiz kalmayacaktır. Bu iş öyle 3-5 helikopter uçuşuyla, 5-10 araç devriyesiyle, göstermelik birkaç yüz askerin bölgede bulunmasıyla olacak iş değildir. Orada bir milyon kişiyi iskân edebilmek için şehirleri ve kırsalıyla tüm bölgeyi fiilen güvenli hâle getirmiş olmalıyız. Bunun için ne kadarlık bir güç gerekiyorsa o kadarını kullanmakta kararlıyız.”
“TÜRKİYE’NİN GÜVENLİ HÂLE GETİRDİĞİ HİÇBİR YERDE EN KÜÇÜK BİR İNSAN HAKKI İHLALİ OLMAMIŞTIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin güvenli hâle getirdiği hiçbir yerde en küçük bir insan hakkı ihlali olmamıştır. Fırat’ın doğusunda da aynı şekilde Suriyeli kardeşlerimizle birlikte huzur, güven ve istikrar içinde bir hayat alanı oluşturmakta kararlıyız” dedi.
Suriye’de 8. yılını geride bırakan kaos döneminde bir milyonu aşkın insanın hayatını kaybettiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye başta olmak üzere bölge ülkelerinin çok ciddi insani yüklerle karşı karşıya kaldığını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu çarpık durumun devamına, birilerinin bölgeye en küçük bir faydası olmayan keyfi çıkarları için rıza göstermeyeceklerini, bu meselenin Türkiye açısından hayati bir zorunluluk olduğunu vurguladı.
Müttefiklerinin taktik çıkarları için Türkiye’nin kendi hayati önceliklerinden vazgeçmeyeceklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye gibi bir ülkeyi, üç kuruşluk terör örgütlerine tercih edecek bir anlayış, sadece bölgemiz değil, tüm dünya için tehlike arz ediyor demektir” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin milyarlarca kardeşinin, dostunun, mazlumun, masumun duasını ve gerektiğinde desteğini alarak yol yürüyen bir ülke olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti: “Herkesten hesabını, kitabını buna göre yapmasını özellikle bekliyoruz. Şehadeti en büyük şeref, gaziliği en büyük paye olarak gören bir milleti, ölümle, saldırıyla, yaptırımla tehdit etmek ancak onun kararlılığını keskinleştirir. Çanakkale’de bunu denediler, İstiklal Harbimizde bunu denediler, 35 yıllık terörle mücadele dönemimizde bunu denediler, en son 15 Temmuz’da bunu denediler. Her seferinde de cevabını aldılar mı?”
“MİLLETİMİZİN ZENGİNLİĞİ OLARAK GÖRDÜĞÜMÜZ FARKLILIKLARIMIZA SALDIRIYORLAR”
“Bir süredir hep milletimizin zenginliği olarak gördüğümüz farklılıklarımıza saldırıyorlar” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Kimi zaman siyasi kimi zaman etnik kimi zaman mezhep farklılıkları üzerinden, kimi zaman ekonomik kimi zaman sosyal sıkıntıları kaşıyarak, Türkiye’yi yeniden kendi içine kapatmak istiyorlar. Şimdi size soruyorum, bizde Sünnilik, Alevilik diye bir ayrım var mı? Biz Alevisiyle, Sünnisiyle bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız. Bizi bölmek, parçalamak isteyenlere de fırsat vermeyeceğiz. Çünkü biz, yaratılanı yaratandan ötürü sevdik ve yolumuzu da böyle devam edeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün milletimizin çok daha büyük desteğine ihtiyacımız olan bir süreçten geçiyoruz. Türkiye’nin şu anda verdiği mücadele öylesine önemli ki gelecek yarım asrımız hatta bir asrımız buna bağlıdır. 18 yıl önce ihracatı 36 milyar dolar bir ülkeydik. Şu anda ihracatımız 170 milyar doları aştı. Nereden nereye. Bu bir şeyi gösteriyor, Türkiye daha güçlü, daha da güçlü olacak” şeklinde konuştu.
“HER ALANDA BİR BÜYÜK KIYAM İÇİNDEYİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugünkü Türk devletini, bir asır önce Samsun’dan başlayıp, Erzurum, Sivas ve Ankara hattında devam eden ve 1923 yılında Cumhuriyet’in kuruluşuyla neticelenen bir mücadeleye borçlu olduklarını hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü: “O dönemde de işgalcilere boyun eğenler, manda yönetimi isteyenler, Sevr’de bize layık görülen Anadolu’nun el kadar bir köşesinde yaşamaya rıza gösterenler vardı. Eğer milletimiz, bu anlayışa teslim olsaydı esaret halkası boynumuza geçerdi.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk milletinin, Gazi Mustafa Kemal’in başkanlığında Ankara’da toplanan Meclis’in de aldığı kararla başlattığı kıyamla birkaç yıl içinde özgürlüğüne yeniden kavuştuğunu vurgulayarak, “Elbette bu mücadele büyük fedakârlıklar ve acılarla kazanılmıştır. Bugün ülkemiz ve milletimiz benzer bir süreçten geçiyor. Türkiye’nin başına bölgemizdeki nice devletin yaşadığının bir benzerini sarmak isteyenlere karşı siyasi, diplomatik, ekonomik, askerî her alanda bir büyük kıyam içindeyiz. Büyük ve güçlü Türkiye hedefi, işte bu mücadelenin hemen gerisinde bizi bekliyor” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin artık zırhlı taşıyıcıları, tankları, topları olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunları kendimiz üretiyoruz. Bütün bunlarla beraber artık bize yan bakanlara biz de gereğini yapıyoruz. Tarihe ve milletimize söz verdiğimiz şekilde 2023 yılında bu hedefe ulaşmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Daha düne kadar hayal olarak görülen nice başarıyı bugün nasıl bilfiil yaşıyorsak, 2023 hedeflerimize de aynı şekilde mutlaka ulaşacağız” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara-İstanbul hızlı trenini 2014’te hizmete açtıklarını, Adıyaman, Kars, Bingöl, Şırnak, Kastamonu, Antalya-Gazi Paşa, Konya, Balıkesir, Mardin, Adnan Menderes İç Hatlar, Ağrı, Ordu-Giresun, Hakkâri, Diyarbakır, Van Çanakkale, Sinop, Kahramanmaraş, Muş ve son olarak dünyanın en büyüğü sayılacak olan İstanbul Havalimanı’nı da yaptıklarını dile getirdi. Türksat 4-A ve 4-B uydularını bu dönemde uzaya gönderdiklerini aktaran Erdoğan, Konak Tüneli, Nissibi Köprüsü, Ağın Köprüsü’nü 2015 yılında hizmete sunduklarını hatırlattı.
Şehir hastanelerinin Yozgat’tan başlayıp devam ettiğini, Türkiye’nin bütün büyük şehirlerinde bunu yapacaklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sırada inşaatı süren ve iki yıl içinde hizmete açacakları 10 şehir hastanesi olduğunu dile getirdi.
“CARİ DENGEMİZDE YILLIK BAZDA FAZLA VERMEYE BAŞLADIK”
“Bu adımları atarken, ihracatımız yükselirken ülkemizle ilgili yapılan ekonomik değerlendirmelerde hep en zayıf yerimiz olarak gösterilen cari dengemizde de yıllık bazda fazla vermeye başladık” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Mesele bu. Tüm bunlar teker teker şehirlerimizi de ihmal etmediğimizin en güzel ifadeleri. Gittiğim her şehirde mümkün olduğu kadar toplu açılış töreni yapıyor ve halkımla kucaklaşıyorum. Bugün de Malatya’da böyle bir sevinci sizlerle paylaştık. Malatya’mızın tüm ilçelerinde yapımı tamamlanan toplam yatırım bedeli 1 katrilyon 20 trilyon lira olan 109 eserin bugün toplu açılışını burada yapıyoruz. Yarın okullar açılıyor. Eğitimde çeşitli ilçelerimizde anaokulu, ilkokul, orta, lise spor salonu olarak 28 eserin resmî açılışını bugün yapıyoruz. Sağlıkta çeşitli ilçelerimizdeki devlet hastanelerimizi, sağlık merkezlerimizi, 112 istasyonlarımızı, ek binalarımızı hizmete açıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bütün bu yatırımların şehre ve ülkeye hayırlı olmasını dileyerek, bu eserlerin şehre kazandırılmasında emeği geçen kurumları, belediyeleri, özel sektör kuruluşları tebrik etti.
Yeni yatırımlarla beraber yola devam edeceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sivas-Malatya yüksek hızlı tren hattının, şehri ülkenin tüm hızlı tren hatlarına bağlayacak önemli bir proje olduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sivas tarafından gelecek bu hattın, Elazığ’a, Diyarbakır’a kadar devam edeceğini dile getirerek, “Şu anda proje çalışmaları sürüyor. Bir aksilik olmazsa önümüzdeki yıl inşasına başlanmasını bekliyoruz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu: “ Biz milletimize hizmet için çalışmaya devam ederken birileri de devraldıkları belediyenin alt yapı, üst yapı ve sosyal destek hizmetlerinde kullandığı araçlarını israf diye sergiliyor.”
DİYARBAKIRLI ANNELERİN EYLEMİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır’da evlatları dağa kaçırılan annelerin, HDP il teşkilatının önünde çocuklarını beklediklerine işaret ederek, “Ey PKK terör örgütünün desteklediği HDP, siz 14, 15, 16 yaşındaki bu çocukları kaçırmak suretiyle ne yapacağınızı zannediyorsunuz, öğretmenlerimizi kaçırmak suretiyle ne yapacağınızı zannediyorsunuz, uzman askerlerimizi, çavuşlarımızı kaçırmak suretiyle ne yapacağınızı zannediyorsunuz? Siz insanlıktan nasibinizi almadınız. Şu anda daha önceleri Cumartesi Anneleri için Galatasaray Lisesinin önünde gelip gösteri yapan sanatçılar neredesiniz?” diye konuştu.
Diyarbakır’a giden sanatçıların bulunduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Onlara şahsım adına, milletim adına teşekkür ediyorum. Köşe yazarları da var, onlar yalnız değiller” ifadesine yer verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tüm eserlerin Malatya’ya hayırlı olmasını dileyerek, beraberindekilerle toplu açılışı gerçekleştirdi.
VALİLİK VE BELEDİYE BAŞKANLIĞI ZİYARETİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplu açılış töreninin ardından Malatya Valiliğini ziyaret etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Vali Aydın Baruş’tan kentte yürütülen çalışmalar hakkında bilgi aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra Malatya Büyükşehir Belediye Başkanlığını ziyaret ederek, Belediye Başkanı Selahattin Gürkan ile görüştü.
YORUMLAR