CHP İstanbul Milletvekili Av. Mahmut Tanal, yangından zarar gören bölgelerin betonlaştırılmaması için harekete geçti. Tanal, yanan orman alanlarının imara açılmaması amacıyla Meclis Başkanlığı’na kanun teklifi sundu.
6831 sayılı Orman Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Teklifi’nin gerekçesinde, ormanların milli servet değerinde olduğu
kaydedildi. Ormanların birçok canlı için yaşam kaynağı olduğunun belirtildiği
gerekçede, bununla birlikte ormanların havanın ve suyun temizlenmesinde büyük
rol oynadığı dile getirildi. Ormanların korunmasının her şeyden önce
vatandaşlık görevi olduğunun vurgulandığı gerekçede, ormanların
korunması ve geliştirilmesi hakkında mevzuatta düzenlemeler bulunduğu
aktarıldı.
Ormanların korunması ve geliştirilmesinin
anayasa ile güvence altına alındığının hatırlatıldığı gerekçede, anayasanın
169. maddesinin “Devlet, ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi
için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır. Yanan ormanların yerinde yeni
orman yetiştirilir, bu yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz.
Bütün ormanların gözetimi Devlete aittir. Devlet ormanlarının mülkiyeti
devrolunamaz. Devlet ormanları kanuna göre, Devletçe yönetilir ve işletilir. Bu
ormanlar zamanaşımı ile mülk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına
konu olamaz” hükmünü içerdiği belirtildi.
Yine Orman Kanunu’nun, ormanların korunması ve
güçlendirilmesine yönelik tedbirler içerdiği vurgulandı.
YANAN ALANLARDA OTELLER YAPILIYOR
Tanal’ın imzası
taşıyan kanun teklifinin gerekçesinde 28 Temmuz’da Antalya’nın Manavgat
ilçesinde orman yangınının başladığı, sonraki süreçte birçok ilde 100’den fazla
noktada alevlerin yükseldiği hatırlatıldı. Hala kontrol altına alınamayan
yangınların bulunduğunun aktarıldığı gerekçede, yaşanan orman yangınları
nedeniyle yurttaşların hayatını kaybettiği, yaralandığı, yerleşim yerlerinin
yok olduğu, hayvanların can verdiği, bitki ve mikroorganizmaların yok olduğu
ifade edildi.
Ormanların
korunabilmesi için tahrip edilmesinin ve orman yangınları ile yok edilmesinin
önüne geçilmesi gerektiğinin dile getirildiği gerekçede şunlar kaydedildi:
“Yanan ormanların yeniden ormanlaştırılacağı Anayasamızda açıkça
düzenlenmiştir. Ancak ne yazık ki ormanların tahrip edilerek meyve bahçelerine
çevrildiği ve sonrasında özel mülkiyete geçirildiği ya da yangın sonucu yok
olan ormanlık alanlarda madencilik, tarımcılık faaliyetlerinin yapıldığı,
doğanın en güzel yerlerinin yok edilerek otellerin yapıldığı görülmektedir. Bu
durum ise ormanların bilerek ve istenerek yok edildiği düşüncesini
desteklemektedir. Hâlbuki ülkemizdeki kızılçam ormanları ve maki bitki örtüsü
yangınlara uyum sağlamıştır. Bunun sebebi kızılçam kozalaklarının ve
tohumlarının zarar görmemesidir. Bundandır ki yanan ormanların korunarak
bitkilerin kendiliğinden geri gelmesi sağlanmalı ya da yeterince tohum olmayan
yerlere civardaki yanmamış ormanlardan toplanan tohumlar serpilerek
ormanlaştırılma yapılmalı, yapılaşmanın önüne geçilmelidir.”
Gerekçede, söz konusu
teklifle yangına maruz kalarak tahrip olan ormanlık alanlarının statüsünün
değiştirilerek yapılaşmaya açılmasının engellenmesinin hedeflendiğinin altı
çizildi.
YORUMLAR