“Urfa ile oyuncak oynar gibi oynuyorlar!”
Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi’nin depremzedeler için 120 dönüm alan üzerinde kurulacak olan 1084 konteyner kent için seçilen yerin yanlış olduğunu belirten siyasi ve oda başkanlarının itirazlarına rağmen ne Büyükşehir ne de diğer yetkili kurumlar geri adım atmadı.
Ülkelerindeki iç karışıklık nedeniyle Türkiye'ye sığınan Suriyeli sığınmacılar için kurulan ve yaklaşık 100 bin kişiyi barındıracak konteyner ve çadır kent yerleri olmasına rağmen Harran Üniversitesi’ne bağlı Şair Nabi Kampüsü’nde 120 dönümlük tarım arazisinin kullanılması çok kişi tarafından eleştiri odağı oldu.
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Şanlıurfa Şube Başkanı Abdullah Melik ise konteyner kent için neden birinci sınıf tarım arazilerinin heba edildiğini kaydederek yetkililere çağrıda bulundu.
“DEVA PARTİSİ ŞANLIURFA İL BAŞKANI AHMET TÜYSÜZ’DE DURUMA TEPKİ GÖSTERDİ”
Öte yandan Deva Partisi Şanlıurfa İl Başkanı Avukat Ahmet Tüysüz’de konteyner kent için kullanılan tarım arazisinin yanlış olduğunu kaydetti.
“ÇADIRLAR BOŞ HALDE DURUYOR”
Deva Partisi Ceylanpınar İlçe Başkanı Adnan Taniş’ın iddiasına göre, Ceylanpınar’da kurulu olan çadır ve konteynır kenti ne Suriyeliler ne de depremzedeler tarafından kullanılmadığını söyledi. Taniş, “Böyle bir günde çadırların kullanılmaması ve kaderine terk edilmesi kabul edilebilir bir durum değildir” dedi.
“ŞANLIURFA’DA YER Mİ KALMADI BEYLER?”
CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, tarım arazinin konteynır kent için ayrılmasına tepki göstererek Urfalı bürokratlara yüklendi. Tanal, ““Şanlıurfa içerisinde Harran Üniversitesi Şair Nabi Yerleşkesi’nde 120 dönümlük birinci sınıf tarım arazisine, konteynerkent kurulması kararlaştırıldı. Bakan Nebati, Vali, AKP’li Belediye Başkanı ve AKP İl Başkanı’nın kameralar eşliğinde çıkarma yaptığı arazi, kamyon kamyon mıcır ve taş dökülerek resmen talan edildi. Hiç ‘Depremzedeler için konteyner kent kuruyoruz’ cümlesini kurup, savunma yapmaya kalkmayın. Beyler! Koskoca Şanlıurfa’da başka yer kalmadı mı ki, depremzedeleri yerleştirme bahanesiyle gidip şehrin en kıymetli tarım arazisini tahrip ediyorsunuz” ifadelerini kullandı.
Yaklaşık 100 bin kişinin barınması için kurulan; Harran’da 10 bin kişilik konteyner kent, Akçakale’de 35 bin kişilik ve içerisinde hastanesi dahi olan çadır kent Birecik ile Nizip arasında Fırat Nehri’nin göl kenarında 10 bin kişilik çadır kent, Ceylanpınar TİGEM içerisinde 5 bin kişilik, Ceylanpınar ve Viranşehir arasında yine 5 bin kişilik çadır ve konteyner kent bulunmasına rağmen bu yerlerin değil de neden tarım arazilerinin kullanıldığı ise merak konusu oldu.
Düğüm haline gelen konunun üzerinden günler geçmesine rağmen yetkililerden hala bir açıklama gelmedi.
“ÖĞRENCİLERİN KULLANDIĞI BİR NEVİ AÇIK HAVA LABORATUVARI NEDEN KULLANILIYOR”
Konteyner kent için kullanılacak olan yerin daha önce tarımsal projeler anlamında uygulama alanı olarak kullanıldığını belirten Melik, “Harran Üniversitesine bağlı Şair Nabi Kampüsü’nde olan bir alan ve 120 dönümlük bir alandır ve aynı zamanda tarım arazisidir. Burası daha önce Harran Üniversitesi ile Teknokent iş birliğinde tarımsal projeler anlamında uygulama alanı olarak kullanılıyordu. Bir nevi açık hava laboratuvarı olarak kullanılıyordu. Maalesef buranın kullanılması mantıklı değildir.”dedi.
“DAHA ÖNCE YAPILAN YAKLAŞIK 100 BİN ÇADIR VE KONTEYNER KENT KULLANILMAZ DURUMDA”
Ülkelerindeki iç karışıklık nedeniyle Türkiye’ye getirilen Suriyeliler için yaklaşık 100 bin çadır ve konteyner kent kurulmuştu, şuanda oranın neden kullanılmadığını ve yeni tarım arazilerinin heba edildiğini söyleyen Başkan Melik “Urfa’da daha önce Suriyeli göçmenler için kurulan ve binlerce çadır ve konteyner kent alanları vardı. Suruç çadır kent 35 bin kapasitesiyle dünyanın en modern çadır kentiydi. Harran’da 10 bin kişilik konteyner kent bulunuyordu onun ötesinde Akçakale’de 35 bin kişilik ve içerisinde hastanesi dahi olan oda gayet modern bir çadır kent bulunuyordu. Birecik ile Nizip arasında Fırat Nehri’nin göl kenarında 10 bin kişilik çadır kent bulunuyordu. Ceylanpınar TİGEM içerisinde 5 bin kişilik, Ceylanpınar ve Viranşehir arasında yine 5 bin kişilik çadır ve konteyner kent bulunuyordu. Bulunan çoğu çadır kent ve konteyner kent şu anda atıl durumda ve bir kısımda talan edilmiş durumda kullanılmıyor. Tabi ki depremzedeler için her şey yapılmalıdır barınakları da gıdaları da giderilmelidir. 100 bin kullanılacak çadır ve konteyner varken tarım alanını tahrip etmek hiçbir insanlığa, hiçbir kuruluşa sığmaz.” diyerek sitem etti.
“URFALI BÜROKRATLAR, URFA İLE OYUNCAK OYNAR GİBİ OYNUYORLAR”
Urfalı siyasetçilerin tarım alanlarını rant uğruna harcadıklarının altını çizen Başkan Melik, “Depremden birkaç gün sonra bizler yetkililerle bizzat görüşerek şehrimizde daha önce kurulan çadır ve konteyner kentlerde hem Urfalı depremzedeler hem de Adıyaman ve Kahramanmaraşlı depremzedeleri soğuktan korunmaları için ikamet ettirilebilmeleri için görüştük. Maalesef kimse bu dediklerimize kulak asmadı. Orada insanlar soğuktan donarak öldü. Yine söylüyorum; Urfalı bürokratlar Şanlıurfa ile oyuncak oynar gibi oynuyorlar. Hiçbir sivil kuruluşa danışmadan kendi kafalarına göre hareket ediyorlar” diyerek yetkilileri hedef aldı.
“GIDA KRİZİ VE KURAKLIK ALARM VERDİ”
Pandemi sürecinin hemen ardından ekilmeyen tarım arazilerinden kaynaklı gıda sıkıntısı yaşadıklarını aktaran Başkan Melik “Türkiye bir tarım kenti olmasına rağmen son dönemlerde kullanılan tarım politikaları, destekleme politikaları Türkiye’yi bir nevi dışarıya mahkûm etti. Gıda krizi her an başlayabilir. Tarım alanları böyle hoyratça kullanıldığı müddetçe kriz kapıda diyebiliriz. Bu alanda ne yapabiliriz biran önce oturup onu konuşmamız gerekiyor. Tarım alanlarının artık betonlaşmaması gerekiyor. Marjinal alanlarımızı ağaçlandırmamız gerekiyor. Orman Bölge Müdürlüğü’nü bir an önce göreve davet ediyorum.” ifadelerini kullandı.
“TOPRAK KATİLİ KİŞİNİN BURADAN GİTMESİ GEREKİYOR”
Harran Üniversitesi Rektörü Mehmet Sabri Çelik’e yüklenen Başkan Melik, “Şanlıurfa’da 120 dönümlük bir alanın kullanılması ve aynı zamanda yine Harran Üniversitesine bağlı Eyyübiye kampüsündeki 180 dönüm alanı millet parkı olarak kullandı. Burası da tarım alanıydı. Şu anda Urfa’da rektörlük yapan kişi bir nevi toprak düşmanı, toprak katili bir adamdır ben şahsen öyle düşünüyorum. Üniversitenin deneme, araştırma yapılacak yerleri betonlaştırıyor ve Urfa’da cinayet işliyor. Bu insanın bir an önce Urfa’da gitmesi gerekiyor.” diyerek rektör Çelik’e yüklendi.
Kaynak: urfadegisim.com
YORUMLAR