Basın açıklamasını anneler adına  Ayşe Çetindağ okudu.

Basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

 Değerli basın mensupları, kıymetli katılımcılar!

İki hafta önce ABD ve İsrail denen dünyanın en azgın devletlerinin, refah çadır kente yapmış olduğu katliam sonrasında biz yüreği yanan anneler olarak bu eylemimizi bireysel olarak başlatmıştık ve hiç ara vermeden her gün devam ettirdik. Bu vahşetten büyüğünü de yapamazlar artık diye düşünürken, bildiğiniz gibi iki gün önce Nuseyrat kampında çok daha korkunç görüntülere tanık olduk.

Vallahi biz anneler artık dayanamıyoruz.

Vallahi biz anneler artık dayanamıyoruz. Gazze'de çocukların başları gövdelerinden ayrılırken, bizler çocuklarımızın başını okşamaya, sevmeye utanıyoruz. Onlar orada açlıktan ölürken, biz mutfağımıza girip yemek hazırlamaya utanıyoruz. Onlar bombalarla parçalanırken bizler artık yaşamaya utanıyoruz. Bu acziyetimizden dolayı çok mahcubuz.

Unutulmamalıdır ki, bir toplumun kalbini oluşturan annelerdir. Eğer anneler mutlu huzurlu ve güvende değilse, toplumda mutlu ve huzurlu olmayacaktır. Gazzenin anneleri mutlu huzurlu ve güvende olmadıkça bizlerde mutlu olamayacağız.

Gazze için dua ve boykotun yanında daha ne yapabiliriz diye düşününce, cevabını burada ‘yöneticilere sesimizi duyurmak’ ta bulduk. Buradan yöneticilerimize sesleniyoruz!

Gözü dönmüş terör devletinin yaptıklarına daha ne kadar seyirci kalacağız!

Vallahi bunun vebali çok ağır olacak. Gazze'yi insanlığı, onurumuzu kurtarmak için daha gerçekçi somut adımlar ne zaman atılacak?

Cesaretli ve kararlı olun, sırtınızı yüce kudrete dayayın. Bizler de halk olarak hep yanınızda olacağız.

Sadece kınamak yetmiyor görüyorsunuz, Her gün katliamlarına daha büyüğünü daha da vahşetini ekliyorlar. Onlar kınamaktan ve ayıplanmaktan anlamazlar çünkü onların kalpleri taş kesmiş, insani değerlerden yoksunlar. Onlar sadece güçten anlar. daha neyi bekliyoruz ordularımızı, silahlarımızı göndermek için.

 Sayın Erdoğan'ın ‘Hamas Gazze’de Anadolu'nun ileri hat savunmasını yapıyor’ sözünü hatırlatmak isteriz. Bizim savunmamızı yapıyorlarsa onları neden askeri güç ve silah konusunda yapayalnız bırakıyoruz?

Gönderilen yardımlar neden sınırda bekletiliyor?

Gazze'ye bomba yağdıran savaş uçaklarının yakıtlarının ülkemizden geçmesine neden göz yumuyoruz?

İslam ülkelerinin aleyhine çalışan Kürecik ve incirlik üslerinin oluşturduğu tehdidi ne zaman fark edeceğiz ?

Ülkemizi Siyonistlerden arındırma zamanı daha gelmedi mi? Daha ne kadar sürecek bu zulüm!

Daha ne kadar seyirci kalacağız bu yaşananlara!

Yaklaşmakta olan kurban bayramının, ümmetin yiğit evlatlarının hunharca ve kalleşçe kurban edilmesini değil, yaptıklarımızla yapacaklarımızla yakınlaşma vesilesi kılacak adımlar görmek istiyoruz.

Basın açıklamamızı Kerim kitabımızdan bir ayetle bitirmek istiyoruz. ‘Zulmedenlere meyletmeyin. Yoksa size de ateş dokunur. Sizin Allah’tan başka dostlarınız yoktur. Sonra size yardım da edilmez’

buyuruyor Rabbimiz.

Biz de diyoruz ki, bu ateş bizi de yakmadan Artık yeter!

 Açıklamanın ardından eylemciler olaysız bir şekilde dağıldı.

Haber fotoğraf: Sümeyra Karatekin Tosun/Urfaradikal.com