Sağlık çalışanları ve aile hekimleri, kamuoyuna seslenerek sağlık alanında yapılan düzenlemelere karşı hak mücadelesine devam ediyor. Aile Sağlığı Merkezlerinde (ASM) hizmet veren sağlık emekçileri, halk sağlığını tehdit eden ve meslek onurlarını zedeleyen düzenlemelerin geri çekilmesi talebiyle 2-6 Aralık 2024 tarihlerinde 5 günlük iş bırakma eylemi gerçekleştireceklerini duyurdu.
Tepkilerin Odağında Ne Var?
Ekim ayında Resmi Gazete’de yayımlanan Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği, sağlık çalışanlarının haklarını kısıtlayıcı etkiler yarattığı gerekçesiyle eleştiriliyor. Yönetmelik, halkın sağlık hizmetlerine erişimini zorlaştırırken, hekimlerin mesleki özerkliğini ve ekonomik güvencelerini zayıflattığı iddialarıyla tepkilere neden olmuştu.
Kasım ayı başında üç günlük uyarı grevi yapan sağlık çalışanları, yönetmelik geri çekilmediği takdirde daha geniş çaplı bir eylem gerçekleştireceklerini belirtmişti. Beklenen düzenlemelerin gelmemesi üzerine sağlık örgütleri 5 günlük iş bırakma kararı aldı.
Meclisteki Yeni Yasa Teklifi Endişe Yarattı
25 Kasım 2024 tarihinde TBMM’ye sunulan ve 28 Kasım’da komisyondan geçen yasa teklifi, sağlık sistemindeki sorunları daha da derinleştireceği gerekçesiyle eleştiriliyor. Teklifin getirdiği bazı düzenlemeler:
GETAT Uygulamaları: Aile Sağlığı Merkezlerinde mesai dışı saatlerde, ücretli olarak geleneksel ve tamamlayıcı tıp (GETAT) uygulamaları yapılabilecek. Bilimselliği henüz kanıtlanmamış bu uygulamaların aile hekimliği birimlerinde gerçekleştirilmesi, sağlık çalışanları ve halk tarafından eleştiriliyor.
Raporların Ücretli Hale Gelmesi: Ücretsiz verilen sağlık raporlarının paralı hale gelmesi, halkın sağlık hizmetlerine erişimini daha da zorlaştıracak. Ayrıca, hekimlerle hastalar arasında gerginliklere neden olabileceği belirtiliyor. Nitekim, bir hekimin bu sebeple darp edildiği vurgulandı.
Katkı Payı Artışı: Katılım paylarının artırılması, halkı cebinden daha fazla ödeme yapmaya zorlayacak. Sevk zinciri ile aile hekimlerine başvuran hastalar, sevk yapılmazsa yüksek katkı payı ödemek zorunda kalacak.
Hekimlerden 5 Temel Talep
Sağlık çalışanları, yönetmeliklerin geri çekilmesi ve sağlık sistemindeki sorunların çözülmesi için şu talepleri dile getiriyor:
ASM’lerin Kamu Kaynaklarıyla Desteklenmesi: Birinci basamak sağlık hizmetlerinin fiziki ve tıbbi donanımının kamu tarafından sağlanması.
Daha Az Nüfus, Daha Fazla Nitelikli Hizmet: ASM’lerde hekim başına düşen nüfusun 2.000’in altında olması ve koruyucu sağlık hizmetlerinin yaygınlaştırılması.
Güvencesiz İstihdama Son: ASM çalışanlarının güvenceli kadrolarla istihdam edilmesi ve hemşirelerin maaş kriterlerinin mesleki sorumluluklarına uygun düzenlenmesi.
İnsanca Yaşam İçin Maaş Düzenlemesi: Tüm sağlık çalışanlarına emekliliğe yansıyacak, kesintisiz bir maaş düzenlemesi yapılması.
Sağlıkta Şiddetin Önlenmesi: Sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti engelleyecek etkin ve caydırıcı bir yasa çıkarılması.
Sağlık Çalışanlarından Halkımıza Çağrı
Sağlık çalışanları, 2-6 Aralık tarihlerindeki iş bırakma eylemleri süresince halkı ASM’lerden sağlık hizmeti almak yerine, sağlık hakkı mücadelesine destek olmaya çağırıyor. Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) ve diğer sağlık meslek örgütlerinin ortak açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Bizler meslek onurumuza sahip çıkarken, bilimsellikten uzak uygulamalara karşı duruyoruz. Halkımızın sağlık hakkını savunuyoruz. Nitelikli sağlık hizmeti almak isteyen halkımızı da alanlarda yanımızda görmek istiyoruz.”
Kimler Destek Veriyor?
Bu eyleme sağlık sektörünün birçok önemli örgütü destek veriyor. İşte eyleme katılan bazı kuruluşlar:
- Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF)
- Türk Tabipleri Birliği (TTB)
- Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES)
- Hekimsen
- Hürriyetçi Sağlık Sen
- Genel Sağlık-İş
- Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği (TÜMRAD-DER)
Sağlık çalışanlarının taleplerine nasıl yanıt verileceği merakla bekleniyor. Ancak bu eylemlerin halk sağlığına olan etkilerinin yanı sıra, sağlık sistemindeki yapısal sorunları tekrar gündeme taşıması bekleniyor.
Haber: Bilal Yılmaz/Urfaradikal.com
#SağlıkHakkı #AileHekimliği #İşBırakma
Basın Açıklamasının Tam Metni;
Eziyet
Yönetmelikleri Değil Sağlığa Bakan İstiyoruz!
Yapılan
düzenlemelerin hiçbiri halk ve hizmet sunan emekçiler açısından kalıcı çözüm
getirmiyor. Aile Sağlığı Merkezlerindeki sağlık hizmetleri ücretli olma yolunda
hızla ilerliyor.
Resmi Gazetede Ekim ayında yayınlanan Aile Hekimliği
Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğinin halkın sağlığını, hekimlerin ve sağlık emekçilerinin
özlük hakları ve çalışma koşullarını iyileştirmek bir yana yaşanmakta olan
sorunları daha da derinleştireceğini hemen her kademeden bakanlık yetkililerine
iletmiş ve 5 temel talebimizi kamuoyuna
açıklamıştık. Kasım ayının ilk haftasında bu yönetmelik geri çekilinceye kadar
uyarı niteliği taşıyan üç günlük iş bırakma eylemini gerçekleştirmiştik.
Taleplerimiz yerine getirilmediği ve çözüme yönelik kararlar
alınmadığı takdirde alanda örgütlü “sağlık emek-meslek örgütleri” ile birlikte
2-3-4-5-6 Aralık 2024 tarihlerinde 5 günlük iş bırakma kararını da kamuoyuna
duyurmuştuk.
Bizler 1. basamakta her gün emek veren hekimler, sağlık
çalışanları ve onların örgütleri olarak halkın sağlık hakkına erişimini
engelleyen, hekimlerin mesleki özerkliğini yok eden ve sağlık emekçilerinin iş
ve gelir güvencesini ortadan kaldıran bu yönetmeliğin geri çekilmesini
beklerken, TBMM’ye 25 Kasım 2024 günü bir kanun teklifi sunuldu. 28 Kasım’da
komisyonda görüşülerek değişiklik yapılmaksızın Genel Kurula sevk edilen Sosyal
Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Teklifi ile, 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanununun 5. maddesi ve 5510
sayılı kanunun 68. maddesinde değişiklikler yapılmaktadır.
Baştan söylemek istiyoruz; bu değişiklikler TBMM’de
yasalaşacak olursa birinci basamak sağlık hizmetleri piyasa dinamiklerine tam
olarak teslim edilecektir.
TBMM’ne sunulan yasa teklifi ile etkili ve güvenilir
olduklarına ilişkin henüz yeterli bilimsel veriler bulunmayan geleneksel ve
tamamlayıcı tıp (GETAT) uygulamaları aile hekimleri birimlerinde mesai dışında
paralı olarak gerçekleştirilebilecek. Nitelikli ve görece daha yüksek maliyetli sağlık hizmetine
erişim olanağı olmayan hasta grubunun, etkililiği belirsiz bu yöntemlere kamu
eliyle yönlendirilmeleri, toplum sağlığına zarar verebilecek bu uygulamalara
duyulan güveni yersiz bir biçimde artıracağı gibi, sosyal devlet ilkesine ve
devletin sağlık hakkını koruma yükümlülüğüne aykırıdır. Hep söylediğimiz gibi halkın sağlığı için
birinci basamakta bilimsel koruyucu tıp uygulamalarının yaygınlaştırılması
gerekir, GETAT uygulamalarının değil.
Yine aynı yasa taslağı aile hekimliğinde ücretsiz olarak
verilen raporları ücretli hale getirmektedir. Bu durum aile hekimi
arkadaşlarımızı “parasıyla değil mi? Raporumu vermek zorundasın” diyen
hastalarla karşı karşıya getirecektir. “Olmaz” demeyin daha kanun meclisten
geçmeden bir arkadaşımız haksız rapor isteyen hasta tarafından darp edildi.
Bu yasa teklifi ile katkı katılım payı artırılmakta halk
cebinden daha fazla ödeme yapmaya zorlanmaktadır. Hasta eğer daha az katkı payı ödemek
istiyorsa 2. ve 3. Basamak sağlık kuruluşuna aile hekimliğinden sevkle gitmesi
gerekecektir. Ancak Eziyet Yönetmeliği 2. 3. Basamağa yaptığı sevklerden dolayı
aile hekimini, gelirini keserek cezalandırmaktadır. Bu durumda sevk isteyen
hasta ile hekimler yine karşı karşıya gelecektir. Sağlık Bakanlığı bizim de
talep ettiğimiz sevk zincirini hastalarla hekimleri karşı karşıya getirerek,
hekimlerin kazancı üzerinden kurmaya çalışmaktadır. Bunu kabul etmiyoruz,
etmeyeceğiz.
Sağlık Bakanlığını bir kez daha uyarıyoruz sorun yumağına
dönüşmüş sağlık sistemini performansa dayalı, bilimsel yaklaşımdan uzak
yönetmelikler ile düzeltemezsiniz.
Alanın öznesi olan bizlerin, hekimlerin ve sağlık emekçilerinin
örgütlerinin yapılan değişikliklere yönelik görüşlerimizi ve önerilerimizi
dikkate almayarak, yok sayarak ne halk sağlığını geliştirebilirsiniz ne de
sağlık emekçilerinin sorunlarını çözebilirsiniz. Sağlıklı bir toplum, iyi
çalışan bir sağlık sistemi için daha önce de dile getirdiğimiz beş talebimizin
hayata geçirilmesi yeterlidir. Buradan bir kere daha hatırlatıyoruz:
1. Kamusal bir hizmet olan birinci basamak sağlık
hizmetlerinin fiziki ve tıbbı donanımı ve aile sağlığı merkezleri kamu
tarafından sağlanmalıdır.
2. Halkımıza nitelikli bir sağlık hizmeti sunabilmemiz için
yeterli zaman ve olanak sağlanmalıdır. Koruyucu sağlık hizmetlerinin
öncelendiği ve ekip anlayışını gözeten bir sistem inşa edilinceye kadar Aile
Sağlığı Merkezi sayısı hekim başına 2.000 nüfusu aşmayacak şekilde
artırılmalıdır.
3. Aile Hekimliği’nde güvencesiz ve kadrosuz istihdamı kabul
etmiyoruz. Aile sağlığı merkezlerinde nüfus yapısına göre yeterli hemşire, ebe,
teknisyen görevlendirilmeli, aşılama ve diğer koruyucu hekimlik uygulamaları
desteklenmeli, geliştirilmelidir. Aile Hekimleri işveren olmamalıdır. Ebe ve
hemşirelerin maaş ve teşvik ödeme kriterleri mesleki sorumluluklarının dışında
kriterlerden oluşmakta iken Aile Sağlığı Merkezleri’nde çalışan ebe
hemşirelerine ödenecek ücret Aile Hekiminin çalışma kriterleri ile değil kendi
mesleki sorumluluklarına göre düzenlenmelidir. Aile Sağlığı Çalışanlarının
Kanun değişikliği gerektiren tavan ücreti katsayısı artırılmalıdır.
4.Aile Sağlığı
Merkezlerinde çalışan hekim, ebe, hemşire ve
sağlık emekçilerine emekliliğe
yansıyacak tek kalemden oluşan, insanca yaşamaya yetecek düzeyde, izin
kullandıklarında, hastalandıklarında, çocuğu olduğunda veya ailesinden biri
öldüğünde kesilmeyecek maaş ödenmelidir.
5. Sağlıkta şiddeti
artıracak düzenlemeler değil şiddetin önlenmesini sağlayacak etkin ve caydırıcı
tedbirler alınmalı, etkili şiddet yasası çıkarılmalı ve sağlık çalışanlarının
can güvenliği sağlanmalıdır.
Bizler halkın sağlık hakkını, mesleki özerkliğimizi,
mesleğimizin onurunu, ekonomik ve özlük haklarımızı savunmaya devam edeceğimizi
bir kez daha kararlılıkla vurguluyoruz. Eziyete dönüşen Aile Hekimliği Sözleşme
ve Ödeme Yönetmeliğinin iptalini ve mecliste sunulan yasa taslağının geri
çekilmesini istiyoruz.
Bu taleplerimizin hayata geçmesi için 2-6 Aralık 2024 tarihleri arasında
yapacağımız eylemler daha da önemli hale gelmektedir. Bu eylemlerimiz sadece
sağlık emekçileri için değildir. Bizler meslek onurumuza sahip çıkarken,
bilimsellikten uzak uygulamalara karşı dururken halkımızın sağlık hakkını da
savunuyoruz. Bu nedenle de bir hak olan
sağlık için cebinden daha fazla para ödemek istemeyen, nitelikli sağlık hizmeti
almak isteyen halkımızın da desteğini bekliyoruz. 2-6 Aralık 2024 tarihlerinde
halkımızı ASM’ lerden hizmet almak için değil sağlık hakkına sahip çıkmak için
alanlarda bizimle birlikte olmaya çağırıyoruz.
2- 6 aralık 20204 tarihleri arasında aile sağlığı merkezleri
çalışanları olarak üretimden gelen gücümüzü kullanarak iş bırakıyoruz. Bu haklı taleplerimiz gerçekleşene kadar
çeşitli eylem ve etkinliklerle halkımızın sağlığı ve haklarımız için sağlık
otoritesini harekete geçme konusunda zorlamaya devam edeceğimizi, sonuç
alıncaya kadar vazgeçmeyeceğimizi tüm kamuoyuna bildiriyoruz.
Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF)
Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHESEN)
Aile Sağlığı Çalışanları Ebe ve Hemşire Dernekleri
Federasyonu (ASEF)
Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma
Sendikası
Birlik Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası
Genç Sağlık Sendikası
Genel Sağlık ve Sosyal Hizmet Kolu Kamu Çalışanları
Sendikası (Genel Sağlık-İş)
Hekim Birliği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası
Hekim ve Diğer Sağlık Çalışanları, Sağlık ve Sosyal
Hizmetler Sendikası (Hekimsen)
Hürriyetçi Sağlık ve Sosyal Hizmetler Çalışanları Sendikası
(Hürriyetçi Sağlık Sen)
Sağlık Çalışanlarına Hak ve Mücadele Derneği (SAHADER)
Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİMSEN)
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES)
Tabip ve Diğer Sağlık Çalışanları Sağlık ve Sosyal Hizmetler
Kamu Görevlileri Sendikası (Tabip-Sen)
Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği
(TÜMRAD-DER)
Türk Tabipleri Birliği (TTB)
Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği (TAHUD)
YORUMLAR