Evine helal ekmek götürmek gayesiyle memur, işçi, çiftçi, esnaf ve işveren olarak ömürlerinin büyük bir kısmını alın ve akıl teri akıtarak devletimizin büyümesine, milletimizin güçlenmesine ve ülkemizin kalkınmasına harcayan emeklilerimizin Emekliler Gününü en içten dileklerimle kutluyor, “Emekliler Yılı” olarak ilan edilen 2024 yılının hayırlı şekilde sonuçlanmasını temenni ediyorum.
 
“Emek” çalışma döneminde sarf edilen enerjiyi ifade ederken “Emeklilik” ise yıllarca emek verilmiş, alın ve akıl teri akıtılmış, millete hizmet etmiş ve devletin bütçesine katkı sağlanmış sürenin sonucunda hak edilmiş dönemi ifade etmektedir.
 
Kısacası emeklilik, insanın gücü ve enerjisi yeterli olduğu dönemde yaptığı çalışmaların, katlandığı fedakârlıkların, sosyal güvenlik sistemine aktardığı parasal birikimin bir karşılığı olarak; yaşlandığında kalan ömrünü huzur içinde yaşamak istediği bir dönemdir.
 
Emeklilerimizin hayat standartlarının yükseldiği, geçim sıkıntılarının bittiği, ekonomik kaygılarının son bulduğu bir Emekliler Yılı ve Emekliler Günü kutlamayı canı gönülden istesek de; küresel ve bölgesel olarak içinde bulunduğumuz ekonomik krizden en çok etkilenen kesim sabit gelirlilerden az olmayacak şekilde emeklilerimiz olmuştur.
 
16 Milyona yaklaşan emekli sayısının büyük bir çoğunluğu; asgari ücretin altında ve en düşük emekli aylığı olan 10 Bin TL civarında emekli aylığı almaktadır. Kamu görevlisi emeklilerimiz de mevcut görev aylığının yaklaşık %50’si oranında emekli aylığı almaktadır. Bu veriler çerçevesinde emeklilerimiz; hayatlarını idame ettirme noktasında zorlanmakta, markete ve pazara girememekte, tatil ve benzeri sosyal aktiviteler gerçekleştirememekte, torunlarına harçlık verememekte ve ek işlerle ayakta durabilmektedir.
 
Gelişmiş veya gelişmekte olan birçok ülkenin emeklileri yurt içi ve yurt dışında tatil yaparak, gezip görerek, emeklerinin karşılığını alarak mutluluk içinde bir ömür sürmektedir. Nitekim ülkemize diğer ülkelerden gelen birçok emeklinin ülkemizde tatil yaptığını, otellerde aylarca konakladıklarını görmekteyiz. Bizim ülkemizde ise bu imkânı ancak belli sayıda emekli gerçekleştirebilmektedir.
 
3 Temmuz’da açıklanacak Haziran ayı enflasyon rakamlarıyla birlikte kamu görevlisi maaş/ücretleri ile emekli aylıklarına gelecek artışlar belli olacak. Sadece bu artışlarla emeklilerin kayıplarının telafi edilmeyeceği, beklentilerinin karşılanmayacağı, ekonomik kaygılarının giderilmeyeceği görülmelidir. Refah payı, iyileştirme ya da kayıpları tazmin etme ifadeleriyle tanımlanabilecek ve emeklilerinin haklı beklentilerini karşılayabilecek adil ve makul bir iyileştirme yapılması günün şartları çerçevesinde zaruridir.
 
Mevcut yaşanan sorunların giderilmesi noktasında şüphesiz örgütlenmenin, örgütlü hareket etmenin ve birlikte daha güçlü ses yükseltmenin büyük önemi bulunmaktadır. Memur-Sen Konfederasyonuna bağlı Emekli Memur-Sen olarak; başta kamu görevlisi emeklileri olmak üzere bütün emeklilerin çalışma hayatı ile emeklilik dönemi arasında yaşanan sosyal değişimin, kültürel dönüşümün ve ekonomik gerilemenin minimum seviyeye indirilmesi, mali ve sosyal hakların artırılması ve kayıpların telafi edilmesi noktasında büyük mücadele veriyoruz.
 
Nitekim bu mücadelenin güçlü, kararlı ve daha fazla kazanım üreten bir sonuca ulaşması için öncelikle kamu görevlisi emeklilerinin örgütlenmesi noktasındaki engellerin kaldırılması gerekmektedir. Buradan bütün emeklilerimize seslenerek; yasak ve sınırlamaları bitirmek, örgütlenme hakkını temin etmek, ortak ve paydaş amacımızda birleşmek ve birlikte çözüm üretmek için Emekli Memur-Sen’le hareket etmeye ve üye olmaya davet ediyorum.
 
Hem Emekliler Günü hem de Emekliler Yılı vesilesiyle kamu görevlisi emeklilerimiz başta olmak üzere emeklilerimizin beklentilerini bir kez daha ifade etmek istiyorum.
 
Bu çerçevede;
 
  -   Kamu görevlilerine 2023 Temmuz ayında yapılan 8.077 ₺ bugün itibariyle 12.055 ₺ olan seyyanen iyileştirmenin kamu görevlisi emeklilerine verilmesini,
 
  -   7. Dönem Toplu Sözleşme’de hüküm altına aldığımız “1. Dereceye 3600 Ek Gösterge” kazanımının ivedi bir şekilde hayata geçirilmesini,
 
  -   Sabit gelirliler üzerindeki vergi yükünün azaltılmasını, gelir dağılımında adaletin sağlanmasını, az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınmasını,
 
  -   En düşük emekli aylığı olan 10 Bin TL’nin asgari ücretten az olmayacak şekilde adil ve makul bir seviyeye yükseltilmesini,
 
  -   Eş ve çocuk yardımının devam etmesini,
 
  -   Emeklilere sendika hakkının verilmesini ve önündeki engellerin kaldırılmasını,
 
  -   Görev aylığı ile emekli aylığı arasındaki bağın tekrar kurulmasını,
 
  -   Aylık bağlama oranının artırılmasını,
 
  -   Bayram ikramiyelerinin yükseltilmesini, gösterge rakamına bağlanmasını,
 
  -   Evi olmayan emeklilere kira yardımı yapılmasını,