Yeni Şafak yazarı Albayrak "AK Parti aşağıya doğru yuvarlanıyor"

02 Eylül 2019 - 12:35

Yeni Şafak gazetesi yazarı Özlem Albayrak, ' 'AK Parti, sağdaki her şeye yetiyor' algısının artık bitmesi gerektiğini ileri sürerek, 'Çünkü her şeye yetmiyor ve toplumun alt kesimlerinde de homurdanmalar var. Yani yokuş aşağı gittiğini bu yüzden söyleyebiliriz, AK Parti'nin. O çözülme sürecinin başladığını bu yüzden söyleyebiliriz. AK Parti, yuvarlanıyor aslında aşağı doğru' dedi.

Yeni Şafak yazarı Albayrak: AK Parti aşağıya doğru yuvarlanıyor

TV5’de yayınlanan ve Mehmet Ali Kayacı’nın sunduğu “Buluşma Noktası” programında, 64. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun TV5’deki açıklamaları, yeni parti hazırlıkları ve AK Parti’nin durumu ele alındı. Programa gazeteciler Mustafa Kurdaş, Özlem Albayrak ve Veysi Dündar katıldılar.

Yeni Parti kurmak isteyenlere tepki

Özlem Albayrak, "Her şeyden önce şunu söylemek lazım: Yani bu insanlar siyasi parti kurma yada bir platform oluşturma, kurmasa bile bir muhalefet hareketine imza attıkları için kimse hain olmaz, kimse vefasız olmaz. Öncelikle şu dilden kurtulmamız lazım. Böyle en tepeden başlayıp, dalga galga yayılarak tüm toplumun kılcal damarlarına kadar inen bir dil bu. Mesela kendi tecrübemden örnek verebilirim: ben geçen kayyım atanma olayı ile ilgili twitter da itirazımı belirttim, bunun yanlış olduğunu söyledim diye benim ne PKK severliğim kaldı ne hainliğim kaldı, ne Türkiye düşmanlığım kaldı. Ben Karadenizli birisiyim ve ekranda şehit haberi görünce gözleri dolan birsiyim. Benim PKK destekçiliğime nasıl varılabilir bir tweetten. Böyle şeytanlaştırıcı, düşmanlaştırıcı, dışlayıcı bir dil var. Hiçkimsenin bu dili hakettiğini düşünmüyorum. Bu yeni parti kuracak olanlarında ümmeti falan böldüklerini düşünmüyorum. Ümmetin tek bir sahibi olduğunu neden sayalım ki? Ümmetin sahibi misiniz? Bu ifadeyi kullanan kişiye bu cevap verilir." diye konuştu.

Saadet Partisi'nin son dönemki çıkışı

Albayrak, Saadet Partisi'nin siyasetteki konumu hakkında da şöyle konuştu: 
"Şunu söylemek lazım, aslında Saadet Partisi bir bagaj, bir mirasın temsilcisi, taşıyıcısı olarak gözüküyor. Öte yandan hiç kendinden beklenmeyecek açık fikirli bir politika yürüttü bu son seçimlerde. Bir sürü şeyi, eleştiriyi, saldırıyı hatta eleştiri değil direk saldırıları göğüsleyerek çok açık fikirli ahlaklı, siyasete de bir düzey getirme çalışan bir politika yürüttü. Bu politikaların sonucu her zaman oy olarak dönmez size. Kimi zamanda saygınlık ve itibar olarak döner ve bu bir yatırımdır. Bir sonraki seçime, onun üzerine basarak gidersiniz. böyle bir şey yürüttüğünü düşünüyorum. İyi bir rol oynadı, kritik bir rol oynadı seçimlerde. Bir önceki seçimlerde adı-sanı olmayan bir parti iken şimdi öyle değil. Oy oranında patlama olmamıştır, ayrı konu."

Özlem Albayrak, “Küstürüldü bakanlar. Davutoğlu, işte ardından diğer bakanlar… İstifalar geldi peşinden. Bütün bu insanların böyle patır patır, hani yaprak dökümü gibi dökülmeye başlaması AK Parti’den, benim uzun zamandır aslında farkında olduğum bir şeyi de böylece tescillemiş oldu” dedi. Özlem Albayrak, programın farklı kısımlarında şunları söyledi:

AK Parti, patriarki bir yönetim anlayışına sahip

“AK Parti iktidarının Türkiye’yi patriarki (ataerkil / pederşahi) bir yönetim anlayışıyla yönettiğini ifade eden Albayrak, “Patriarki dediğimiz şey, böyle bir aile babasının, kendinden sonraki kuşakların memnun olmadığı ve olmayacağı birtakım kurallarla bir aileyi yönetmesi ve sürekli bir kontrol düzeni kurması anlamına geliyor.
Biz, devletimizin ya da hükümet üyelerimizin ya da işte başkalarının çocukları değiliz. Biz, vatandaşız. Yani bu ülkenin vatandaşıyız. Şimdi bu AK Parti’den kopmaları da biraz ona bağlıyorum. Yani böyle ‘benim dediğim olacak, benim dediğim şekilde yönetilecek, sözümün dışına çıkılmayacak ve sürekli bir kontrol kafesleri kurularak insanlar üzerinde… Yani bu kopmaları, bu yaprak dökümünü aslında çok da şaşkınlıkla izlememeliyiz. Yani bunların olacağı aslında, böyle bir yönetim modeli eğer benimserseniz; bu ülkeyi bir devlet ve ülkede yaşayanları da vatandaşlar olarak görmeyip, burayı (ülkeyi) bir aile evi, kendisini de bir aile babası olarak gördüğünüzde bir yerden sonra kopuşların yaşanması mümkündür. Olacak olan da odur.

AK Partili olmayanlar kendilerini köşeye sıkışmış hissediyorlar

AK Partili olmayanların, kendilerini tamamen dışlanmış ve bir baskı atmosferi içinde görüyor olmasının sebebi de aslında bu anlayış. Yani çünkü ‘onlar aile üyesi değil’ gibi hani… Bu sistem çok iyi uygulansa bile; tüm vatandaşlara son derece şefkatle, merhametle muamele edilse bile; kimse kendini o halkanın dışında hissetmese bile bu yöntem, günümüz demokrasilerinde ve günümüz devletlerinde uygulanması mümkün olmayan, uygulanmaması gereken bir yöntem. Böyle bir devlet yok yani. O devletler, çok eski zamanlarda kaldı. Yani bir baba otoritesiyle yönetilen devletler, çok eski zamanlarda kaldı. O halka dışında kalmış insanlar da, çok rahat bir şekilde artık görebiliyorsunuz insanları, kendilerini sıkıştırılmış, köşeye sıkışmış hissediyor. Bu ülkenin, bu devletin vatandaşı olarak hissetmiyor. O yüzden böyle bir ‘ayrışma’ dediğimiz şey, ‘kutuplaşma’ dediğimiz şey zaten o yüzden ortaya çıktı.

AK Partililer de rahatsız

AK Parti dışında kalan insanların kendini dışlanmış hissetmesi bir yana, AK Parti içinde olup da AK Parti’nin liyakata önem vermediği, yaşam tarzlarına yeterince saygı duymadığı, tek bir kişi kültü haline geldiği, tek bir kişinin emirleriyle, tek bir kişinin hayata bakış açısıyla bir devleti yönettiği düşüncesi, AK Parti içinde de birtakım eleştirilere sebep oldu.

AK Parti aşağıya doğru yuvarlanıyor

‘AK Parti, sağdaki her şeye yetiyor’ algısı, artık bitmeli; çünkü her şeye yetmiyor ve toplumun alt kesimlerinde de homurdanmalar var. Sadece üstte yaprak dökümü olmuyor; siyasî arenada kopuşlar olmuyor. Altlarda da homurdanmalar var. Yani yokuş aşağı gittiğini bu yüzden söyleyebiliriz, AK Parti’nin. O çözülme sürecinin başladığı bu yüzden söyleyebiliriz. Sadece piramidin en üst tabakasındaki bir kopuş değil, söz konusu olan. Parti, yuvarlanıyor aslında aşağı doğru.”

HABER: HABERERK