Yapıcıoğlu: Yeni Ekonomi Modeli beklenen etkiyi oluşturamadı
HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Yeni Ekonomi Modeli'nin, uygulamada istenen ve beklenen olumlu etkiyi oluşturamadığını belirterek, yüksek enflasyon ve fahiş fiyatların halkı karamsarlığa ittiğine dikkat çekti.
HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, partisinin haftalık gündem değerlendirmesini kamuoyu ile paylaştı.
Yapıcıoğlu; ekonomik sorunlar, Öğretmenlik Meslek Kanunu, Sisi cuntasının idam kararları, Yunanistan'ın göçmenlere karşı zulmü, işgal rejiminin işlediği suçlar gibi konularda değerlendirmelerde bulundu.
"Hükümetin aralık ayında duyurduğu “Yeni Ekonomi Modeli” uygulamada istenen ve beklenen olumlu etkiyi oluşturamadı." diyen Yapıcıoğlu, yükselen enflasyon, yükselmeye devam eden fiyatlar ve ağırlaşan hayat şartlarının toplumda büyük bir karamsarlık oluşturduğunu belirtti.
Yapıcıoğlu, yüzde 11,1 olarak açıklanan ocak ayı tüketici enflasyonunun yıllık bazda yüzde 49’lara dayandığını; üreteci enflasyonunun ise yüzde 93’ü aştığını hatırlattı.
Bu iki enflasyon oranı arasındaki makasın, yerli üretim söyleminin yüksek maliyetler altında kaybolduğunu ortaya koyduğunu söyleyen Yapıcıoğlu, "Farklı kuruluşlarca açıklanan açlık ve yoksulluk sınırları ise Türkiye’de başta asgari ücretliler ve emekliler olmak üzere dar ve sabit gelirli kesimin ne denli zorluklarla karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Ücretlere yapılan iyileştirme zamları enflasyon baskısı altında şimdiden eridi." dedi.
"Sadece belli aralıklarla nükseden sonuçları tartışmanın çare olmadığı artık görülmelidir"
Yapıcıoğlu, "Tüm bu tartışmalar ve yaşanan krizler 'Serbest Piyasa Ekonomisi' içerisinde gerçekleşiyor. Bilmek gerekir ki kriz üretmek kapitalizmin tabiatında vardır ve esasında kapitalist ekonomi sistemi krizlerin nedenidir. Bu sistemin tabii ve belki istenen sonucu olan ekonomik krizler büyük sermaye sahiplerince fırsata dönüştürülmekte, bir avuç azınlığın elinde toplanan servet, baskı, şantaj ve manipülasyon aracına dönüşmektedir. Zengin ile fakir arasındaki gelir dağılımının uçurum seviyesinde bulunduğu, üretilen her bir krizin zenginler açısından yeni fırsatlara kapı araladığı mevcut ekonomik sistemin dayandığı vahşi ilkeler tartışılmadan sadece belli aralıklarla nükseden sonuçları tartışmanın çare olmadığı artık görülmelidir. Servetin bir avuç zenginin arasında dolaşan bir iktidar vesilesi olduğu bu ekonomik sistemde dar gelirli vatandaşlar lehine bir çözümün çıkması mümkün değildir. Gerçekçi ve kalıcı bir çözüm için sorunun kaynağına inilmeli ve sistem değişikliğine gidilmelidir." diye konuştu.
Öğretmenlik Meslek Kanunu
Meclis’ten geçen Öğretmenlik Meslek Kanununun, öğretmenler için özlük hakları noktasında bazı kazanımlar sağlamakla beraber gelecek nesilleri yetiştiren öğretmenlerimizin yetkin hale getirilmesi anlamında yeterli olmadığı görüşünde bulunan Yapıcıoğlu, "Özlük hakları, kariyer basamakları, maaşların iyileştirilmesi, adaylık sınavının kaldırılması, sözleşmeli ile kadrolu öğretmen arasındaki farkın giderilmesi gibi sorunların çözülmesi noktasında önemli değişiklikler yapılmıştır. Ancak öğretmenlerin erdemli nesiller yetiştirme yeterliliğine kavuşturulması hususunda da ciddi düzenlemelere ihtiyaç vardır. Bu açıdan kanunda bir düzenlemenin olmaması bir eksikliktir. Öğretmenler arası kariyer farkının nasıl bir sonuç doğuracağı hususu da önemli bir soru işaretidir. Kariyer farkı, sadece alınan maaş ile mi sınırlı kalacaktır? Yoksa bir yetki farkı da olacak mıdır? Düzenlemenin kariyer farkı olan öğretmenleri, öğretmenler ile idarecileri ve idareciler ile velileri karşı