Urfa'da Üretip 20 Ülkeye İhracat Yapıyor
Urfa radikal haber sitesi yönetimi olarak Şanlıurfa Birinci organize sanayi bölgesinde Medikal Sektöründe hizmet veren YÜ-CE Tıbbi Gereçler firmasını ziyaret ettik. Tıbbi Gereçler Firmasının ortağı ve Yönetim Kurulu başkanı Cengiz Balçık bize Şanlıurfa'daki Fabrikalarını gezdirip üretim, istihdam ve genel anlamda ki çalışmaları hakkında bilgiler verdi.
- SAYIN BALÇIK OKUYUCULARIMIZIN SİZİ DAHA YAKINDAN TANIYABİLMESİ İÇİN KISACA KENDİNİZDEN BAHSEDER MİSİNİZ?
- 1963 doğumluyum. İTÜ İnşaat Fakültesi’nden 1986 yılında mezun oldum. Evli ve 2 çocuk babasıyım. 1993 yılına kadar inşaat firmalarında teknik uygulama sorumlusu (TUS) olarak görev yaptım. 1995 yılında ağabeyim Yümnü Bey ile birlikte Yüce Tıbbi firmasını kurduk. 1998 yılına kadar cihaz ithalatı yaparak sektördeki yerimizi aldık. Kadın doğum, tüp bebek, tıbbi cihaz ve sarf malzeme pazarlama ve satışı yapan firmamız 2007 yılında aynı zamanda üretim de yapmaya başladı. Sektörün STK’larında aktif görev aldım. İTO Meclis Başkan vekilliği, Ticaret Üniversitesi’nin bağlı bulunduğu vakfın yönetim kurulu üyeliği, Sağlık İhtisas Komisyonu üyeliği, Marmara Sağlık İşadamları Derneği yöneticiliği, Tüm Tıbbi Cihaz Üretici ve Tedarikçi Dernekleri Federasyonu TÜMDEF delegeliği üstlendiğim görevlerim arasındadır. Halen Ticaret Üniversitesi seminer derslerinde eğitmen olarak görev almaktayım.
- YÜCE TIBBİ GEREÇLER’İN KURULUŞ HİKAYESİNİ VE BUGÜN GELDİĞİ NOKTAYI BİZİMLE PAYLAŞIR MISINIZ?
- Pazarlamadan, üretime geçişimiz 2007 yılında çıkan teşvik yasası ile birlikte Şanlıurfa’daki yatırımımızla başladı. 2.500 metrekarelik alanda üretime başladığımız tesisimiz, bugün itibari ile 15.000 metrekare kapalı alanda 3 vardiya şeklinde üretim yaparak sektörün öncü firmalarından biri haline gelmeyi başarmıştır. Yıllarca sektörden kazanmış olduğumuz tecrübelerimizi de tesislerimize yansıtmış bulunmaktayız. Bölgenin pamuk üretim markası olmak bizim için büyük bir avantajdır. Şanlıurfa Organize Sanayi Bölgesi’nde 17 iplik fabrikası ve 20’ye yakın çırçır tesisinin olması, pamuk ve pamuk ipliğine bağlı üretim odaklı olmamız konusunda bizi bölgede araştırma yapmaya itti.
Bölgede çırçır ve iplik fabrikalarının atıkları ile ilgili araştırmamız ve projemiz bölgesel kalkınma ajansı tarafından uygun bulunarak desteklendi. Bu desteğin geri dönüşüyle birlikte hidrofil pamuk tesisimizi kurduk. Bölgenin fıstık üretiminin öncü bölgelerinden biri olması bizi yeni araştırmalara yönlendirdi. Fıstık kabuğundan enerji üretimi projemiz kalkınma ajansı tarafından uygun bulunarak desteklendi. Bununla birlikte, AB onaylı kuruluş tarafından akredite edilerek insan, canlı ve çevre sağlığına uygun ürün üretebilme belgesi aldık. Bu durum bizim için önemli tasarruf sağlamış olsa da bölgede atık olarak bulunan maddeleri geri dönüşüm ile ekonomiye kazandırdık. Aynı şekilde Çerkezköy OSB’deki tesisimiz AB tarafından akredite edilmiş olup numaralı CE belgesine haizdir.
20 ÜLKEYE İHRACAT YAPIYORUZ
- Yıllık üretim kapasitesiniz, ihracatınız, istihdamınız ve cironuz ne kadardır? Kaç ülkeye ihracat yapıyorsunuz?
- Şanlıurfa fabrikamız maksimum kapasite ile 3 vardiya çalışmaktadır. Çerkezköy OSB şu anda 1 vardiya çalışmakta olup, plastik tıbbi cihazın devreye girmesi ile 3 vardiya çalışma şekline dönecektir. Toplam istihdamımız 250 kişi olup 15 beyaz yakalı arkadaşımız bulunmaktadır. Yaklaşık olarak 20 ülkeye ihracat yapmaktayız.
KAMUDA TAHSİLÂTTA GECİKME YAŞANIYOR
- Sektörün önündeki engeller ve sorunlar nelerdir? Bu sorunlara ilişkin çözüm önerilerinizi bizimle paylaşır mısınız?
- Sektörün STK’larında aktif görevlerimizin olması sebebi ile her türlü sorun ve problemlerimizi kolayca devletimizin yöneticilerine aktarabiliyoruz.
Sektörün problemlerini sıralayacak olursam;
a- Kalitesiz üretim yapan Uzakdoğu ülke ürünleri ile rekabet etmek.
b- Kamu İhale Kanunu’ndaki en ucuz malı alma talimatı ürünün kalite ve performansına bakılmadan satın almak.
c-Yüzde 18 KDV ile alıp, yüzde 8 KDV ile satıştan oluşan alacaklarımız.
d-Kamuya sattığımız ürünlerde tahsilat problemlerimiz. (Devlet hastaneleri 4 ay, üniversite hastaneleri 18 ayda ödeme yapmaktadır.)
e-Sağlık üretiminin stratejik üretim olarak kabul görmemesi sebebi ile uluslararası rekabetle üreticilerimizin baş edememesi. Halbuki sağlık malzemeleri, deprem, savaş halinde ülkede mutlaka bulunması ve üretilmesi gereken malzemelerdir. Dışa bağımlı olunmaması gerektiğini düşünüyorum.
Merkezi İstanbul'da olan Yü-Ce Tıbbi Gereçler'in üretim tesislerinden ikisi Şanlıurfa'da biri de Çerkezköy OSB'de faaliyet gösteriyor. Yeni üretim tesisi yatırımıyla üretimlerini arttırmayı hedefleyen Yü-Ce Tıbbi Gereçler Şirket Ortağı ve Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Balçık, "Tesislerimiz Bakanlığın yetkilendirdiği AB'nin onaylı kuruluşlarının denetiminde olup dünya kalitesinde üretim yapmaktadır. 250 çalışanımız ile ülkemizin ekonomisine katkı sunuyoruz" dedi.
Firmalarının 2015 yılında dünyanın birçok yerinde sağlık tesisi yatırımı olan Abraaj'a yüzde 28'lik bir hisse satarak ortaklık yaptığını ifade eden Balçık, "Firmamız dünyanın en büyük yatırımcılarından biri olan Abraaj'ın güvenini kazanarak ülkemizin Güneydoğusu'na yatırım yapmasını sağlamıştır" diye konuştu. Abraaj'ın Türkiye'de ürettikleri cerrahi iplik, spanç ve diğer ürünlerini yatırımlarında kullandırdığını belirten Balçık, "Yurtdışında yatırım yerine ülkemizdeki üretimin artması için var gücümüzle teknolojik, yenilikçi ürünleri üretmeye çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.
Tıbbi cihaz sektörünün ağırlıklı olarak kamu hastaneleri ve üniversitelere satış yapmakta olduğunu söyleyen Balçık, "Son yıllarda özellikle üniversite hastaneleri ödemelerinin 2 hatta 3 yıla uzaması bankaların bu alacakları teminat olarak kabul etmemeleri sektörümüzü ciddi sıkıntıya sokmuştu Kredi Garanti Fonu (KGF) desteği ile bu sıkıntımızı gidermiş olduk" dedi. KGF desteğinin tüm firmalar için son derece önemli olduğunu aktaran Balçık, "Devletimizin KGF ile firmalara ticaret, üretim yapıyorsan yatırımını, ticaretini geliştirmek istiyorsan ben sana kefilim demesi ve bu kadar kapsamlı olması Cumhuriyet tarihinde bir ilktir. Firmam ve KOBİ'ler adına emeği geçenlere çok teşekkür ediyorum" dedi.
Söyleşi: Ahmet Bulut ve Mehmet Emin KUŞ/ www.urfaradikal.com Fotoğraflar: Selahattin Küçük