Şanlıurfa Milletvekili Ayşe SÜRÜCÜ, Kadın cinayetleriyle ilgili soru önergesi verdi
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Aşağıdaki sorularımın Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya YANIK tarafından Anayasa’nın 98’inci İçtüzüğün 96’ıncı ve 99’uncu maddeleri gereğince yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Ayşe SÜRÜCÜ
Şanlıurfa Milletvekili
Kadın cinayetlerinin gün geçtikçe artarak devam ettiği bir gerçeklikle yüz yüze olduğumuz bu günlerde erkek şiddetine her gün bir yenisi eklenmektedir.
Basına yansıyan kadına yönelik çinayet olaylarından biri deŞanlıurfa’nın Karaköprü ilçesine bağlı Akpınar Mahallesinde 03Aralıkgünü gerçekleşmiştir.
İddiaya göre, İnşaat Mühendisleri Odası Şanlıurfa İl Temsilciliği Yönetim Kurulu Üyesi Bahar Hezer (26), sokakta yürüdüğü sırada arkasından gelen erkek kardeşi Yekta Hezer (24) tarafından pompalı tüfekle vurulmuştur.Bahar Hezer, sağlık ekiplerince Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılmıştır. Acil serviste tedaviye alınan Bahar Hezer, doktorların tüm müdahalesine rağmen hayatını kaybetmiştir.
İnşaat mühendisiydi. Bahar Hezer, kadına yönelik şiddete karşı tek başına bir eylemde bulunarak video da çekmişti. Ancak aradan çok uzun bir zaman geçmeden kendisi de erkek kardeşinin şiddetine maruz kalmıştır.
Marmara Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü öğrencisi Yekta Hezer emniyetteki ifadesinde pişman olmadığını belirterek, "Bahar, beni deli olarak görüyordu. Sürekli bana 'Senin 46 raporun var. Git, psikiyatri doktoruna gözük. Sen delisin' diyordu. Tanrı'ya güveniyorum. İyi ki onu öldürdüm. Polis beni yakalamasaydı; ailemin diğer fertlerini de öldürecektim. Hiç pişman değilim" demiştir.
Her gün nerdeyse bir kadının katledildiği bu gerçeklik hükümet tarafından kadına yönelik katliamların ve erkek şiddetinin önlenmesi ve ortadan kaldırılmasına dönük politikalar üretilmediğinin göstergesidir. Aksine siyasetçilerin ve kamu görevlilerinin cinsiyetçi ve ayrımcı söylemleri, hükümet tarafından çıkarılan ve çıkarılmak istenen yasalar toplumda kadına yönelik şiddeti ve ayrımcılığı artırmakta;hukuken uygulanan iyi hal indirimi, kararların caydırıcılığının olmaması, kadın katliamlarının meşrulaştırılması ve buna bağlı olarak da artarak devam etmesine hizmet etmektedir.
Bu bağlamda;
1- Bakanlığınız Bahar Hezer’in cinayetinin takipçisi olacak mıdır?
2- Türkiye'de her gün neredeyse en az bir kadının öldürüldüğü göz önüne alındığında, kadın cinayetlerinin vardığı boyutu nasıl değerlendirmektesiniz?
3- Bahar Hezer’in katledilmesiyle bir kez daha gündemleşen silahların rahatlıkla temin edilmesine dönük, kadın cinayetlerinde çoğunlukla ateşli silahların tercih edilmesi de göz önüne alındığında ilgili bakanlıklarla ortak bir çalışma yapılması gündeminizde var mıdır?
4-Bakanlığınız tarafından kadın cinayetlerine ilişkin verilerin toplanmasına dönük bir çalışmanız var mıdır? Böylesi bir çalışmanız var ise Bakanlık verilerine göre son 5 yılda kaç kadın erkekler tarafından öldürülmüştür? Yine böylesi bir çalışmanız var ise veriler neden kamuoyuyla paylaşılmamaktadır?
5- Son 5 yılda kadın cinayeti işleyen kaç erkek ceza almıştır? Bu erkeklerden kaçı iyi hal indiriminden yararlanmıştır?
6- Bakanlığınız bünyesinde bu güne kadar kadına yönelik katliamların ve erkek şiddetinin önlenmesi ve ortadan kaldırılmasına dönük ne tür politikalar üretilmiştir?
7- Kadın cinayetlerinin ve erkek şiddetini önlenmesiyle ile ilgili gerekli yasal düzenlemeler yapılmazken kadınların uzun mücadeleleri sonucu kazanılmış haklarının aleyhine erkek bakış açısıyla yapılmak istenen düzenlemelere destek vermenizin gerekçesi nedir?