Milletvekili Sürücü Meclise Kadına Şiddet Önergesi Verdi

24 Kasım 2021 - 17:29

              TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
      
Tevgera Jinen Azad’ın (TJA) hazırladığı bir yılı kapsayan saha raporuna göre “üniformalı şiddet" yoğunlukla Kürtlerin yaşadığı kentlerde kadına yönelik oluşu başta olmak üzere, sistematik bir hale gelmiş durumda. Hazırlanan rapora göre 2021 yılının ilk 9 ayında erkek şiddeti sonucu yoğunlukla Kürtlerin yaşadığı kentlerde 64 kadının 47’si şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. En az 9 kadın tecavüze, 12 kadın ise tacize maruz kalmıştır. Rapor, OHAL sürecinde kapatılan kadın kuruluşlarını ve kayyımların kadın kurumlarına tutumunu da ele almıştır.
Raporda; özellikle devlet görevlilerin karıştığı cinsel suçların artışı ele alınarak, yine özelllikle genç kadınların hedefe alındığı, kirli yöntemlerin uygulandığı belirtilmiştir. Raporda; Kürt toplumunun mücadeleler sonucu inşa ettiği, belli bir seviyeye getirdiği kadın özgürlük durumu hedefe alınmakta, kadın ve gençler üzerinden toplumun yapısı ile oynandığı iddiası yer almaktadır. Ayrıca son dönemde kadın kazanımlarına yönelik atılan olumsuz adımlar ve ülkede artan kadın cinayetleri kamuoyunda bu durumun doğru orantılı olduğu kanısı oluşturmaktadır. Anayasa’nın 98’inci, İçtüzüğün 104. ve 105. maddeleri göre Meclis Araştırması açılmasını arz ederiz.
 
                                                                                                                  Ayşe SÜRÜCÜ
                                                                                            Şanlıurfa Milletvekili
 
 
 
                                                            GEREKÇE
 
Yoğunluklu olarak Kürtlerin yaşadığı kentlerde, aşırı güvenlikçi poltikalar sebebiyle hukuka ve  anayasal haklara erişim oldukça zorlu bir noktaya ulaşamıştır. Mevcut gerilimli dentleyici anlayış, Kürt kentlerinde açık bir gözetlenen izlenen toplumu yaratmaktadır. Dünyanın her yerinde olduğu gibi güvenlikçi poltikalar, ilk olarak kadınları hedef alan ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğini derinleştiren bir mekanizma yaratmaktadır.
Tevgera Jinen Azad’ın (TJA) hazırladığı, bir yılı kapsayan saha raporunda da özellikle Ohal, kayyım ve KHK süreçlerinin de yine en çok kadınları etkilediğini belirtmiştir.Raporda, “Bugün bu yol ve yöntemlerin tümü kadın kırımının bir parçası olarak devam etmektedir. OHAL ile beraber kapatılan yüzlerce kadın kurumu, kadın aktivistlerin gözaltına alınması ve tutuklanması, kadınların KHK’ler ile isten çıkarılması, kayyımlar aracılığı ile kadın özgürlükçü yerel yönetim anlayışının hedef alınması, eşbaşkanlığın kriminalize edilmesi, İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçilmesi bu politikaların sadece birkaçı olarak hayata geçirildi. Bu coğrafyada yaşayan bütün kadınları etkileyen bu kararların yanı sıra devam eden savaş¸ gerçekliğinde neredeyse her politikada olduğu gibi kadın politikasında da Kürdistan coğrafyası ayrı bir muameleye tabii tutuldu, tutulmaya devam ediyor. Güvenlikçi politikalarda ısrarcı olan iktidar zora dayalı savasın yanı sıra toplumsal olarak da coğrafyamızda bir çökertme planı uygulanmaktadır.“ ifadeleri yer almıştır.
Hakkari-Çukurca’da aralarında korucu ve uzman çavuşların olduğu cinsel suç çetesi tarafından, arkadaşlık kurdukları kadınlar bayıltıcı hap ile uyutulduktan sonra cinsel içerikli görüntüleri çekilip, zorla cinsel ilişkiye zorlanmıştır. Bu noktada, devletin gücü ile topluma erkeklik taslayan ve tecavüz kültürünü yücelten tekrar tekrar vareden bir anlayış en çokta kadınları hedef almaktadır.Bu konuyla ilgili TJA raporunda, “Bedenleri çıplak teşhir edilen kadınlar, gözaltında tacize maruz kalan kadınlar, savaş gerçekliğinde göç etmek zorunda bırakılan ve yatak odalarına ahlaksız yazılar yazılan kadınlar, parti binasında katledilen kadınlar, intihara sürüklenen kadınlar... Tek başına erkek egemenliğinin değil, bu egemen aklın fetih politikasının da bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır.“ ifadeleri yer almıştır.
Kürt kentlerindeki güvenlik güçlerinin, korucuların, memurların karıştığı cinsel suçlar kamuoyunda sık sık tartışılmakta ve bu hususta yargının oldukça yavaş ve davaların da  cezasızlıkla sonuçlanması da kauoyunu oldukça rahatsız etmektedir. Cinsel suç faillerinin devlet memuru, asker ve korucu olduğu bir atmosferde, bu durum yasama nezdinde 2 kez önem taşımaktadır. Tevgera Jinen Azad’ın (TJA) hazırladığı raporda yer alan verilerin ve bilgilerin incelenmesi için Anayasa’nın 98’inci, İçtüzüğün 104. ve 105. maddeleri göre Meclis Araştırması açılmasını arz ederiz.