Kürtçe eğitmenleri beraat etti
Çocuklara Kürtçe dil eğitimi verdikleri için egemen medyada 'Örgüt adına eğitim verenler' diye suçlanan ve tutuklanan öğretmenler beraat etti. 5 ay tutuklu kalan Şevket Acar, 'Kürtçeye yaklaşımdan dolayı bizim bu eğitimlerimizi illegalize ettiler' dedi.
Van’da 27 Kasım 2018 tarihinde “Örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklanan Dil Kültür ve Sanat Araştırmaları Derneği (DÎSA-DER) eski eşbaşkanı Naim Özden, eğitmen Şevket Acar, Dilber Akın, Mizgin Deniz, Gülsüm Bilge, Ferhan Yeşil ve Celal Soğuk 5 ay tutuklu kalıp tahliye olduktan sonra beraat ettiler.
Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre mahkeme beraat kararıyla ilgili gerekçeli kararını açıkladı.
ÇOCUKLAR: BİZE ABC’Yİ ÖĞRETİYORLAR
Mahkeme, eğitimcilere isnat edilen; “Küçük yastaki çocuklara hiçbir resmi izin olmaksızın okul öncesi eğitim adı altında örgütün ideolojik eğitimini vermeye çalıştıklarına” yönelik iddiayla ilgili delilerin yeterli olmadığı ve bu durumdan örgütsel bir bağ kurulamayacağına karar verdi.
Mahkeme gerekçesinde şu ifadelere yer verdi;
“Soruşturma evresinde dosya kapsamıyla bilgilerine başvurulan çocuklar ‘Öğretmenleriniz size ne anlatıyor, polis ve askerle ilgili bir şey anlatıyorlar mı?’ seklinde sorular sorulduğunda, çocukların ‘ABC’yi öğretiyorlar, sayıları öğretiyorlar bunun dışında bir şey anlatmıyorlar’ seklinde cevaplar verdikleri görülmüştür. Çocukların yaslarının küçük olması ve soruşturma evresinde sanıklar aleyhine bir anlatımlarının bulunmaması dikkate alınarak kovuşturma evresinde mahkememiz huzurunda tekrar dinlenilmelerine gerek görülmemiştir.”
MAHKEME: DELİL BULUNAMADI
Mahkeme eğitimcilerle ilgili beraat kararını ise şöyle açıkladı: “Sanıklar hakkında düzenlenen dijital materyaller incelendiğinde sanık savunmaları, dosya arasına giren tutanaklar, soruşturma aşamasında beyanları alınan çocuklar ve tüm dosya kapsamıyla; sanıkların, çocuklara örgüt düşüncelerini aktardıklarına, bu şekilde örgüte eleman kazandırdıklarına ilişkin dosya kapsamıyla bir delil elde edilemediği ve kendi iradesini örgüt iradesine terk ettiklerine, hiyerarşik yapıya dahil olarak her türlü emir talimatı yerine getirmeye hazır olduklarına, sanıkların terör örgütü üyeliğini çağrıştırır, süreklilik, çeşitlilik ve devamlılık gösteren fiil ve davranışlarının tespit edilemediği ve bu hususta her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği anlaşıldığından sanıkların üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma suçundan ayrı ayrı beraatlarına kararı vermek gerekmiştir.”
‘DELİL OLUŞTURMAK İSTEDİLER’
Kararı değerlendiren eğitimcilerden Şevket Acar, “Kayyum atanmadan önce belediye bünyesinde Kürtçe kreşler açıldı ve biz de o kreşlerde çalışıyorduk. Daha sonra kayyumlar geldi ve kreşler kapatıldı. O çocukların aileleri bizden eğitimin devamını talep ettiler. Biz de kendilerine ‘İmkanımız yok’ dedik ama aileler evlerimize gelip bu eğitimi devam ettirmemiz gerektiğini söylediler. Biz de haftada bir kaç gün ve bir kaç saat onlara gönüllü olarak kurs verdik. Daha sonra polis tarafından teknik takip altına alındık. Son olarak da gözaltına alınarak tutuklandık. Biz gözaltında iken çocuklar da gözaltına alınıp delil oluşturmaya çalıştılar ve en nihayetinde aylarca tutuklu kaldık. Kısa bir süre önce de mahkeme bizimle ilgili beraat kararı verdi. Yakalanma sürecimizde medyada bir yaygara koparıldı. ‘Örgüt adına eğitim verenler tutuklandı’ şeklinde haberler yaptılar” dedi.
‘AMAÇ KÜRTÇE EĞİTİMİ ENGELLEMEKTİ’
Kendilerine yönelik bu uygulamanın asıl amacının Kürtçe eğitimlerin engellenmesi olduğunu ifade eden Acar, “Dil öğrenmenin ve öğretmenin bir suç olmadığını hepimiz çok iyi biliyorduk. Ama Kürtçeye yaklaşımdan dolayı bizim bu eğitimlerimizi illegalize ettiler. Dünyanın hiç bir yerinde verilen bir dil eğitiminin cezası cezaevi değil. Ama maalesef biz burada bunu yaşadık. Hem biz hem çocuklar mağdur edildi” diye konuştu.
DAVANIN GEÇMİŞİ
Dil Kültür ve Sanat Araştırmaları Derneği (DÎSA-DER) eski eşbaşkanı Naim Özden, eğitmenler Şevket Acar, Dilber Akın, Mizgin Deniz, Gülsüm Bilge, Ferhan Yeşil ve Celal Soğuk, 27 Kasım 2018 tarihinde “Örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklamış, eğitmenler 5 ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilmişti.
Eğitmenlerin iddianamesinde “Okul çağına gelmiş çocukların da bulunduğu yaşı küçük çocuklara belirlenen bir çocuğun ikametinde örgüt ideolojisi doğrultusunda sözde eğitim verildiği, örgütsel eğitimi dikkat çekici ve eğlenceli hale getirmek için ağaç dikme, parka götürme ve benzeri etkinlikler düzenlendiği, çocukların ikametlerinden alınarak eğitim verilen eve ve etkinlik düzenlenecek alana ulaşımlarının sağlandığı, yaşı küçük çocukları farklı yerlere götürdükleri, burada çocuklarla iletişim halinde oldukları, iletişim tespit tutanakları ile belirlenen sözde eğitim faaliyetlerinin ve kendi aralarındaki irtibatlarının görüntülerinin kayıt altına alındığı, örgütsel bir hiyerarşi içerisinde birbirlerine talimat ve rapor verdikleri, yası küçük çocuklara hiçbir resmi izinleri olmadan sözde eğitim verdikleri, gizlilik içinde yaptıkları bu eğitimlerde çocukların örgüte sempati kazanması ve ideolojisini benimsemesinin hedeflendiği” iddialarına yer verilmişti.
7 ÇOCUĞUN İFADESİNE BAŞVURULMUŞTU
Yine eğitmenlerin tutuklanmasının ardından 7 çocuğun ifadesi alınmış ve çocuklara “Size hangi eğitimler veriliyor”, “Abdullah Öcalan’ın doğum gününü kutladınız mı?” gibi sorular sorulmuştu. Eğitimlerin tutuklanmasının ardından basına “Küçük yaştaki çocuklara hiçbir resmi izin olmaksızın örgütün ideolojik eğitimini vermeye çalışanlar tutuklandı” şeklinde haberler servis edilmişti.
nupel.net