Kahramanmaraş'a Giden CHP'li Tanal Sıraladı, Deprem Bölgesinde Keşmekeşlik!

CHP Şanlıurfa Milletvekili Av. Mahmut Tanal, CHP Genel Merkezi'nin görevlendirmesi üzerine CHP Kayseri Milletvekili Aşkın Genç il birlikte saha çalışması yürüttüğü Kahramanmaraş'ta, depremzedelerin sorunlarını gündeme getirdi.

ORTA HASARLI BİNA MAĞDURLARI…
Tanal, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, Kahramanmaraş’ta 6 Şubat Depremi’nin yaralarının beklenilen düzeyde sarılmadığını, bölge halkının mağduriyetinin giderilmediğini gördüklerini belirterek, depremzedelerin sorunlarını maddeler halinde sıraladı:
1- Yıkılmayı bekleyen ağır hasarlı binalar, sıkça göze çarpıyor. Biran önce yıkılması gereken binaların yıkılmadığını gözlemledik. Diğer yandan yıkılmış binaların enkazı halen kaldırılmamış.
2- Depremden kaynaklı az hasarlı, orta hasarlı ve ağır hasarlı bina kargaşası, devam etmektedir. Vatandaşlar, binaların hangi kriterler doğrultusunda az hasarlı, orta hasarlı, ağır hasarlı şeklinde sınıflandırıldığı konusunda soru işaretlerinin giderilmediğini vurgulamaktadır. Özellikle orta hasarlı bina konusunda ciddi bir kafa karışıklığı bulunmaktadır. Bir bina hasar durumuna göre ya yıkılır ya da güçlendirilerek ayakta kalır. ‘Orta hasarlı’ raporu hem vatandaşları hem de yetkili kurumları belirsizliğe sürüklemektedir. Bu sebeple Kahramanmaraş’ta “Orta Hasarlı Bina Mağdurları Platformu” dahi kuruldu. Kafa karışıklığı nedeniyle bazı orta hasarlı binalara elektrik, su, doğalgaz gibi hizmetler verilirken, bazı orta hasarlı binaların ise elektrik, su ve doğalgazı kesildi.

BARINMA SORUNU ÇÖZÜLMEDİ

3- Kentte öğrenciler, büyük bir mağduriyet yaşıyor. Üniversitelerin bazı bölümleri, uzaktan eğitim ile devam ediyor.
4- Kahramanmaraş’taki yurttaşların barınma sorunu halen çözülememiştir. Bu sorundan dolayı vatandaşlar öğrenci yurtlarında kalmaktadır. Vatandaşlar, barınma hakkı elde edemediği için yurtlara yerleşemeyen üniversite öğrencileri, uzaktan eğitime mahkûm olmakta, etkin ve yüz yüze feda edilmektedir. Oysa ne eğitimden vazgeçilmeli ne de barınma hakkından vazgeçilmelidir.

HALA RANT İDDİASI KONUŞULUYOR!
5- Kahramanmaraş’ta halkın sorunlarını çözecek profesyonel yönetim eksikliği, dikkatlerden kaçmıyor.
6- Deprem felaketinde dahi yine rant düşüncesiyle ihalelerin yandaş müteahhitlere verildiği iddiası dile getiriliyor. İnşaat yapım ihalesini alan müteahhitler ise aldığı işi alt taşerona veriyor. Yarın bu müteahhitlerin kaçması halinde Kahramanmaraş’ın inşası daha da zorlaşacaktır. Bu yüzden özen ve ihtimam ile tüm tedbirlerin alınması gerekmektedir.

BİR GECE OTELDE KONAKLAYANA KİRA CEZASI!
7- Kira yardımı alan depremzedelerin, Kahramanmaraş dışına gidip bir gece otelde veya sosyal tesislerde kaldığının tespiti halinde o ayki kira yardımı kesiliyor. Böyle bir yaptırımın izahı olmaz!

KİRA YARDIMI TUTARI ARTTIRILMALI
8- Konut sıkıntısının yaşandığı Kahramanmaraş’ta zor durumdaki yurttaşlara, asgari ücretli ve emeklilere verilen kira yardımı yetersizdir. Kentte kira yardımı tutarı en az 10 bin TL olmalıdır.
9- Depremzedelere ödenen bu kira yardımı tutarının günün ekonomik koşullarına göre arttırılarak, barınma sorunu çözülünceye kadar, Kahramanmaraş’la birlikte 6 Şubat Depremi’nin yıkıma yol açtığı, tüm afet bölgesinde, 10 ilde devam etmelidir.

MÜŞTEREK TAPU SIKINTISI
10- Deprem bölgesinde müşterek mülkiyet konusu olan yerleşim yerlerinde imar, tapu sorunu nedeniyle mağduriyet daha da uzamaktadır.
Köylerde, kırsal yerleşim alanlarında yıkılan birçok evin tapusu müşterek olduğu için ciddi sıkıntılar yaşanmaktadır. Müşterek tapudan dolayı tüm fertlerin muvafakatnamesi istenmektedir. Bu durum da fiili olarak imkansızdır. Yıkılan bu tür evlere elektrik, su verilmemektedir. Öte taraftan evleri yıkılan depremzedelerden eski abonelikleri bulunmasına rağmen tekrar abone ücreti alınmaktadır. Tüm mal varlığını kaybetmiş mağdurlardan yeni abonelikte ücret alınmaması gerekmektedir.

GÜVENSİZLİK OLUŞUYOR
11- Deprem bölgesindeki vatandaşlar, ruhsat harçlarının yüksekliğinden şikayet etmektedir. Bina güçlendirme çalışmaları için alınan ruhsat ücretinin yüksek olması tepkiyle karşılanmaktadır. Projelerin sürekli değişiyor olması da vatandaşlarda hukuki güvensizlik yaratmaktadır. Hukuki güvenlik ilkesi gereğince tutarlı bir yol izlenmelidir.


12- Yerinde dönüşüm nedeniyle vatandaş, kendi konutunu kendisi yaparsa 750 bin TL hibe, 750 bin TL ise kredi veriliyor. Aynı konut (Daire) için müteahhit devrede olursa, aynı dairenin yapımı için müteahhitler olursa 2 milyon 750 bin TL ile 3 milyon arasında değişen rakamlarla müteahhitlere ödeme yapılıyor. Müteahhitlerden vatandaş konut satın alırsa yüzde 40 oranında vatandaş ödeme yapacak, devlet yüzde 60 ödüyor. Buradaki hukuksuzluk: Konut maliyeti 3 milyon TL olarak müteahhitlere ödeniyor, ancak vatandaşlar kendileri yaparsa 1 milyon 500 bin TL kabul ediliyor.
Hukuk absürtlüklerle uğraşmaz. Bu tür ikircikli uygulamalar güvensizlik yaratıyor.

KAHRAMANMARAŞ’TA KEŞMEKEŞLİK VAR
13- Hasarlı binalarda halen insanlar yaşıyor. Bu binaların su, elektrik ve doğalgazı kesilmiş vaziyette. Riskten dolayı hasarlı binalarda su, elektrik ve doğalgaz kesildiğine göre, o hasarlı binaların içinde neden insanlar yaşıyor? Bölge halkının barınma sorununun bir an önce çözülmesi gerekiyor.
14- Halen riskli binaların yıkılmadığını, etrafında herhangi bir koruma tedbiri alınmadığını görüyoruz. Binada ani çökme olması halinde oluşacak can kaybının sorumluluğunu kim üstlenecek? Kısacası Kahramanmaraş’ta keşmekeşlik var.

TUTUKLANMALI, MALLARINA EL KONULMALI
15- 2011 yılındaki Van Depremi’nin ardından bölgede her mahalleye yönelik AFAD raporu hazırlandı. O raporlarda fay hattının geçtiği, riskli olan alan ve bölgeler net belirtildiği halde dikkate alınmamıştır. Bu AFAD raporuna rağmen ilmen ve fennen tüm tedbirler alınmadan imar düzenlemesi yapan, imar izni veren tüm kamu görevlilerinin, sorumlu ve yetkililerin, delillerin karartılmaması için tutuklanmaları, kaçırmamaları için mallarına tedbir konulması, şayet kaçıranlar var ise satış işlemlerinin iptal edilmesi gerekir. Bu uygulama, tüm deprem bölgelerinde uygulanmalıdır.
DEPREM ŞEHİDİ YAKINLARINA İŞ

16- İktidar temsilcileri, her fırsatta “Deprem şehidi” ifadesini kullanmaktadır. Terörle mücadele sırasında şehit düşenlerin yakınları nasıl kamu kurumlarında işe yerleştiriliyorsa deprem şehitlerinin de yakınları istihdam edilmelidir.