İlaçlar kadınsal döneminizi nasıl etkileyebilir?

Amerika Birleşik Devletleri'nde yetişkinlerin %70'i 2020'de günde en az bir reçeteli ilaç aldığını bildirdi. Ayrıca %24'ü günde dört veya daha fazla ilaç aldığını bildirdi. Pek çok kişi ilaçların mide bulantısı, yorgunluk ve ishal gibi hoş olmayan yan etkilerini bilir, peki ya adet görme üzerindeki etkileri? Aspirin ve doğum kontrol hapları gibi ilaçların adet değişikliklerine neden olması alışılmadık bir durum değildir.

Amerika Birleşik Devletleri'nde yetişkinlerin %70'i 2020'de günde en az bir reçeteli ilaç aldığını bildirdi. Ayrıca %24'ü günde dört veya daha fazla ilaç aldığını bildirdi. Pek çok kişi ilaçların mide bulantısı, yorgunluk ve ishal gibi hoş olmayan yan etkilerini bilir, peki ya adet görme üzerindeki etkileri? Aspirin ve doğum kontrol hapları gibi ilaçların adet değişikliklerine neden olması alışılmadık bir durum değildir. Pek çok yan etki hafiftir, ancak ortaya çıkabilecek potansiyel yan etkilerin farkında olmak önemlidir.

Önemli çıkarımlar:

Steroid olmayan anti-enflamatuar ilaçlar (NSAID'ler), ağrıyı hafifletmek, iltihaplanmayı azaltmak ve ateşten kaynaklanan yüksek sıcaklığı düşürmek için yaygın olarak kullanılan reçeteli ilaçlardır. NSAID'lerin kadınlar arasında prostaglandin düzeylerini azaltabileceği gösterilmiştir. Prostaglandin seviyeleri, ağır veya aşırı adet kanaması olan kadınlarda yükselebilir. Daha fazla akıntısı olan kadınlar için, eğer daha hafif bir akıntı istiyorlarsa, NSAİİ'ler bir fayda sağlayabilir.

Kan pıhtılarını tedavi etmek veya önlemek için kan sulandırıcılar veya antikoagülanlar reçete edilir. Bununla birlikte, Amerikan Hematoloji Derneği'ne göre, apiksaban, edoksaban veya varfarin gibi kan sulandırıcı kullanan kadınlarda anormal rahim kanaması daha sık meydana gelebilir. Anormal ve ağır kanama, kadınların kendilerini daha yorgun ve zayıf hissetmelerine neden olabilir ve sonuçta yaşam kalitelerini etkiler.

Hap, yama, implant, atış, halka ve RİA, genellikle hamileliği önlemek için kullanılan hormonal doğum kontrol (veya doğum kontrol) türleridir. Birisi adetlerini geciktirmek veya durdurmak için doğum kontrolü alırsa, ani kanama yaşayabilir. Hormonal doğum kontrolünün kullanıldığı ilk birkaç ayda adet dönemleri arasında ani kanama veya lekelenme meydana gelebilir, ancak zamanla azalır.

Ek olarak, hormonal doğum kontrolü adet dönemlerini daha uzun, daha kısa, daha hafif veya daha ağır hale getirir. Nadir durumlarda, hormonal doğum kontrol hapları almak kalp krizi, felç, kan pıhtılaşması, karaciğer tümörleri ve hatta ölüme neden olabilir.
Aşağıdaki tıbbi durumlara sahip kadınlar, kombinasyon haplarından kaçınmalıdır:

Bireyde belirli lupus veya meme kanseri türleri varsa, yalnızca progestin içeren haplardan kaçınılmalıdır.

Hormon tedavisi, menopoz semptomlarını hafifletmek için bir kadının hormon seviyelerini artırır. Ek olarak, bu tür tıbbi tedaviler rahim astarını inceltir. Daha ince bir rahim astarı ile kadınlar çok az adet kanaması yaşayabilir veya hiç kanama yaşamayabilir.

Kemoterapi, kanser hücrelerini yok etmek için ilaçları içeren standart bir kanser tedavisidir. Bu kanser tedavisi geçici olarak kısırlığa neden olabilir. Kısırlık durabilir veya adet düzensizliğine neden olabilir. Kemoterapi alan kadınlar adetlerinde geçici bir duraklama yaşayabilir. Bir kadının kemoterapi aldıktan sonra adet döneminin normal düzenine dönmesi tipik olarak yaklaşık altı ay ila bir yıl sürer.

Bir kişide hipotiroidizm varsa, bu durumu tedavi etmek için kullanılan ilaçlar adet döngüsünde değişikliklere neden olabilir. Hipotiroidizm veya yetersiz tiroid, tiroid bezi yeterli tiroid hormonu üretemediğinde ortaya çıkar. Hipotiroidizmi tedavi eden bir ilaç levotiroksindir. Levotiroksin, tiroid tarafından doğal olarak üretilen hormonların yerini alır. Bununla birlikte, bu tiroid ilacı adet döngüsü sırasında dalgalanmalara da neden olabilir.

Epilepsisi olan kadınlar adet döngüsünde değişiklikler fark edebilir. Örneğin, epilepsi tedavisi için valproat alan kadınlarda adet dalgalanmaları daha sık görülür. Ek olarak, bu antiepileptik ilacı almak, düşük doğurganlık oranlarına katkıda bulunan bir faktör olabilir.

Araştırmalar, antidepresan alan bazı kadınların ağrılı kramplar, ağır kanama veya adet gecikmesi gibi yan etkiler yaşayabileceğini göstermiştir. Menstrüel dalgalanmalarla yaygın olarak ilişkilendirilen antidepresanlar, mirtazapin ile kombinasyon halinde paroksetin, venlafaksin ve sertralindir.

Bazı durumlarda, şiddetli bir premenstrüel sendrom (PMS) formu olan adet öncesi disforik bozukluğun (PMDD) ciddiyetine bağlı olarak, hastalara antidepresanlar reçete edilebilir. Sonuç olarak, bu antidepresanlar ruh hali ile ilişkili PMDD semptomlarını iyileştirebilir ancak adet döngüsünde değişikliklere neden olabilir.

Yukarıda listelenen birçok ilaç, adet döngüsünde muhtemelen zayıflatıcı yan etkilere neden olmayacak değişikliklere neden olur. Bununla birlikte, ilacınız kramplar, ruh hali dalgalanmaları veya kaygı gibi yaygın PMS semptomlarını kötüleştirirse lütfen doktorunuza danışın. Belirtilerinize yardımcı olacak bir teşhis ve etkili bir tedavi planı sağlayabilirler.

Bazı ilaçlar ve hormonal doğum kontrol seçenekleri adet döneminizi durdurabilir. Örneğin, bazı kadınlar adet dönemlerini güvenli bir şekilde azaltmak veya durdurmak için adet bastırma tedavisi kullanır. Ancak, nihayetinde, ilacınıza ve gönüllü olarak regl döneminizi engellemeye çalışıp çalışmadığınıza bağlıdır.

Belirli bir ilacın adet görmenizi durdurup durdurmayacağı konusunda endişeleriniz varsa, doktorunuza veya eczacınıza danışın.

Regl döneminde ilaç almanın bazı faydaları vardır. Örneğin, NSAID'ler, hormonal doğum kontrolü ve antidepresanlar kramp, ağır kanama ve ruh hali değişimleri gibi adet semptomlarını hafifletebilir. Regl semptomlarını yönetmek için reçeteli bir ilaca ihtiyacınız olduğuna inanıyorsanız, doktorunuzla iletişime geçin.

Bazı yaygın ilaçlar adet döneminizi etkileyebilir. NSAID'lerden kemoterapiye, OTC ve reçeteli ilaçlar adet gecikmelerine, ağır kanamaya ve diğer semptomlara neden olabilir. Tipik olarak, bu yan etkiler yaşam kalitenizi etkilemez, ancak belirtileriniz kötüleşirse doktorunuza başvurmalısınız.