Coşandal: Biz gazeteciler ''öcü'' değiliz

26 Eylül 2021 - 14:55

Gazeteci-Yazar Tahir Coşandal Şanlıurfa basınının belediye ile siyasetteki sorunlarını yazdı.

 İŞTE GAZETCİ TAHİR COŞANDAAL'IN KÖŞESİNDE YAZDIĞI O YAZI:

Biz Gazetecilere maalesef “öcü” muamelesi yapılıyor. Örneğin  bir süre önce özel bir otelde ulusal bir gazete genel yayın yönetmeni , bir milletvekili ve gazeteci arkadaşlarla oturuyorduk. Orada bulunan milletvekilimize “siz Urfa’da tek bir gazeteci tanıyorsunuz, başka hiçbir basın mensubu ile görüşmüyorsunuz, sizinle ilgili haberleri o gazeteci arkadaşın yazdıklarından takip ediyoruz ”dedim.

    Şanlıurfamıza bir bakan veya üst düzey bürokrat geldiği zaman bir basın toplantısı düzenleyip basını bilgilendirmiyorlar!. Şunu yapıyorlar; yerelde bulunan 3 adet televizyondan ortak yayın yapıyorlar ve bu televizyonlardan birer kişi katılıp soruları soruyorlar. Biz bilgi edinmek istiyorsak bu kanalları izleyip öğrenmek zorundayız, kendi sorularımızı sorma şansımız bulunmuyor.
    Eyyübiye belediye başkanımız ile seçim öncesi ve seçim sonrası basınla bir araya gelmediği için tanışma ve hizmetleri hakkında (göndermiş oldukları mailler dışında) soru sorma bilgi edinme şansımız olmamıştı...
    Geçtiğimiz günlerde  özel bir televizyonun canlı yayın programına katıldım. Canlı yayınına çıkarken  Eyyübiye Belediye Başkanımız ile karşı karşıya geldik , kendisine tanışmıyoruz dedim. 'Ben Eyyubi’ye belediye başkanı Mehmet Kuş' dedi ve bu vesile ile tanışmış olduk. 
     Bir Belediye basın müdürü ile geçenlerde görüştüm, başkan ile ve ilçe ile ilgili olarak köşe yazılarımı başkanın okuyup okumadığını sordum. Basın müdürü bana “Biz çok yoğunuz , köşe yazılarını servis yapmıyoruz. “dedi.!?....      
     Belediye ve kurum basın çalışanları başkanı takip edip sürekli fotoğraflar çekerek servis yapıyorlar.Bunun yanında başkanla ilgili olarak televizyon , gazete, sosyal paylaşım sitelerinde yayınlanan tüm bilgilerin başkana servis edilmesi gerekir. Başkanlar buna göre başarılı olduğu alanları görür veya eksikliklerini öğrenme şansı da elde ederler.
     Toplantılar yapılsa ,Büyükşehir belediyesine ;Şanlıurfamızda konutlar çok pahalı Belediye ait arsaları satmak yerine ,TOKİ ile beraber konutlar yaparak fiyatları düşünebilirsiniz.Fakat siz organize Sanayi bölgesinde KOSGEB ve kalkınma ajansının yapması gereken fabrikaları ne amaçla yapıyorsunuz? (siyasilerin bürokratların meclis azalarının yakınlarının fabrikada iş aldıktan sonra zaten fabrika batacak)Ulaştırma müdürümüze veya Karaköprü Belediye Başkanına , ‘’Karaköprü girişine kadar tüneller yapıldı, peki Karaköprü girişinde ,balıkayağı civarında yol daralıyor , halbuki bu yolun iki yanı da genişletmeye müsait, neden yapılmıyor?'' diye sorabilmeliyiz. 
      Ben Haliliye Belediye Başkanı ve ilçe hakkında kaç defa köşeyazısı  yazdım. Köşeyazılarımda Bahçelievlerdeki otopark sorununun bir an önce çözülmesi gerektiği konusunu  özellikle irdeledim lakin bana hiçbir dönüş yapılmadı. O sorunlar hala gündemde ve ne yazık ki çözülmemiş olarak durmaktadır.Büyükşehir belediye başkanımız ve Eyyübiye belediye başkanımızın dikkatine başlıklı köşe yazımda, eyyubiye sınırları içerisinde bulunan et balık kurumu ve cezaevi kavşağı karşısında bulunan bahçelere gecekondular yapılıyor.Bu alana imar düzenlemesi yapılarak rezidanslar yapılması şanlıurfamızın imajını güzelleştireceğini anlatığım köşe yazım ile ilgili de hiç bir dönüş alamadım.
     Bir önceki dönem Haliliye belediye başkanından randevu talep ettim, 4 yıl bekledim cevap gelmedi. ''Suriyeli öksüz yetimlere yemek verecek misiniz?'' sorumu   cenazeleri takip eden başkana cenazelere ve taziyelere giderek ilettim fakat  dönüş yapılmadı.Halbuki biz "öcü" değiliz, ''gazeteciyiz''.Evet veya hayır yanıtını vermek bu kadar zor olmamalıydı.?
    Belediyeyi izliyorum, basın ile toplantı yapmış ,(biz soramıyoruz ,bilgileri onlardan almak zorundayız) bizim ulusal ve yerel medya mensubu olarak niçin çağrılmadığımızı soruyorum. Bana “biz gazete sahiplerini çağırıyoruz” diyorlar. Tabi bizim bildiğimiz burada yazamayacağımızı bazı konular da var ve bunlar bizleri üzüyor.
     Siz gazetecilere birinci elden bilgileri vermezseniz onlara ''Neden bu yanlış bilgileri yazıyorsunuz'' demeye de hakkınız kalmıyor. Tabi biz bu köşeyazılarımızı gazeteye gönderdikten sonra ,  bize Ak parti genel merkezinden ve bürokratlar arıyor, onlara iletiyoruz fakat yine çözülmüyor.
      Geçmiş dönemlerde dikkatimi çeken bir başka husus da belediye başkanlarının turizm dışındaki konuları Ulusal televizyon kanallarına çıkarak orada anlatmalarıdır. Bunu da anlamış değilim.
     Belediyelerle,Kurumlarla basın arasında para ilişkileri olmamalı… Belediyeler basın mensuplarını toplantılara seçerek çağırmamalı…
    Günümüzde haberciliğin geliştiği ve çeşitlendiği bu günlerde ‘’drone’’ ile habercilik biz basın mensuplarının işlerini kolaylaştıran mekanizmalardan biri olmuştur. ‘’Drone’’ ile habercilik yapılması için özel kurslardan ehliyet alınması gerekmektedir. Bu ehliyet alımları için büyükşehir belediyesi veya valilik bünyesinde açılacak kurslarla bu alandaki ihtiyaç da giderilmelidir zira münferiden ehliyet alımı lüzumsuz ve ağır maliyetler ortaya çıkarmaktadır. Umarım Cumhurbaşkanlığı iletişim merkezi basın mensupları arasında ayırım yapmadan birinci elden bilgi edinilmesine ön ayak olur.
      
   Biz gazeteciler ''öcü'' değiliz bilinmesini istedim…
   Herkesin görevini tam olarak yapabildiği günlerin yaşanması dileğiyle...