CHP'den Komisyona Nur Elif Başvurusu
CHP'nin TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyeleri, Eskişehir'de 6 yaşındaki Nur Elif T.'nin yaşamını yitirdiği acı hadiseyi Meclis gündemine taşıdı.
CHP’li üyeler, komisyon başkanlığına başvurarak, yetersiz beslenme ve
bakımsızlıktan yaşamını yitirdiği öne sürülen Nur Elif T.’yi hayattan koparan
hadisenin etraflıca araştırılmasını, Nur Elif T.’nin aynı evde bakımsız ve
halsiz halde bulunan 9 ve 12 yaşındaki ağabeylerinin durumları için yerinde inceleme
yapılmasını talep etti.
CHP İstanbul Milletvekili Av. Mahmut Tanal, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin
Tanrıkulu,CHP Ankara Milletvekili Servet Ünsal, CHP Ankara Milletvekili Ali
Haydar Hakverdi ve CHP Gaziantep Milletvekili İrfan Kaplan, üyesi oldukları TBMM
İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanlığı’na başvurarak, Eskişehir’de yetersiz
beslenme ve bakımsızlıktan yaşamını yitirdiği öne sürülen Nur Elif T.’yi
hayattan koparan hadisenin etraflıca araştırılmasını, Nur Elif T.’nin aynı evde
bakımsız ve halsiz halde bulunan 9 ve 12 yaşındaki ağabeylerinin durumları için
yerinde inceleme yapılmasını, yetkililerden, kurumlardan bilgi alınmasını talep
etti.
ÇOCUKLAR KORUNMUYOR
CHP’li Tanal ve komisyon üyesi arkadaşlarının hazırladığı dilekçede, Eskişehir’deki söz konusu olayın, Türkiye’deki ihmalkârlığın, yoksulluğun, çocukların devlet tarafından korunmamasının geldiği boyutu göstermesi açısından ibret verici olduğu belirtildi.
İhmalin, istismarın, şiddetin ve yoksulluğun pençesinde
olan milyonlarca çocuğun açlık ve bakımsızlığa ek olarak sağlıklı koşullarda
yaşayamama yüzünden büyük acılar çektiğinin dile getirildiği gerekçede, “Bu
dehşet verici hadise karşısında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin suskun
kalmaması ve gerekeni yapması gerekmektedir.Devletin benzeri durumlarda gerekli
önlemleri alarak olaya anında müdahil olması, çocuğun bakım ve gözetiminden
sorumlu olan kişileri sıkı bir şekilde denetlemesi gerekmektedir. Devlet bu
gibi durumlarda aile sağlığı merkezinden sosyal hizmet uzmanlarına kadar etkin
bir denetim sistemini işletmek ve ihmali bulunanları cezalandırmakla
mükelleftir” denildi.
ÖNCELİKLİ KONU
Çocukların hukukun ayrıcalıklı ve öncelikli konusu olduğunun kaydedildiği
gerekçede, “Çünkü bedensel, zihinsel yönden en güçsüz, en bağımlı kesimdir.
Çocuklar öncelikli olarak sağlıklı yaşama, güvenlik içinde olma ve hiçbir
yoksulluk çekmeme hakkına sahiptir. Çocukların özel olarak korunması, anayasal
olarak koruma altına alınmıştır” ifadelerine yer verildi.
Anayasa’nın 41. maddesinde, “devletin her türlü
istismara ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri almakla yükümlü
olduğunun vurgulandığının” aktarıldığı dilekçede, 5395 sayılı Çocuk Koruma
Kanunu’nda da koruyucu ve destekleyici tedbirlerden bahsedildiğine işaret
edildi. Türkiye’nin taraf olduğu Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin ve İnsan Hakları
Evrensel Beyannamesi’nin ilgili maddelerinin hatırlatıldığı dilekçede, şöyle
devam edildi: “Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni, Anayasayı, Çocuk Koruma Kanunu’nu
ve konuyla ilgili sair mevzuatı dikkate aldığımızda; devletin yetkili
kurumlarının, çocuklarımızın korunmasına yönelik görev ve sorumluluklarını
gerektiği şekilde yerine getirmediği sonucuna varmaktayız. Çocuk Koruma Sistemi
etkin bir şekilde çalışmamakta olup, önleyici tedbirleri almada yetersiz
kalmaktadır. Bu acı olaya her geçen gün onlarcası eklenmekte, olayların mutlaka
bir faili bulunmaktadır. Failler, ihmali bulunanlar etkin bir soruşturma ile
tespit edilip cezalandırılmalı; bu olayın tekrarının vuku bulmaması için
devletin müdahalesi şarttır.”
ÇOCUKLARIN ÇIĞLIKLARI DUYULMALI
“100 yıllık Cumhuriyetimizin geleceğinin güvencesi
çocukların gördüğü kötü muamele, hepimiz için utanç kaynağıdır”
değerlendirmesinin yer aldığı dilekçede, “Kapsamlı bir kamusal çalışma
neticesinde bu sorunun çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Benzer kaderi
yaşayan çocukların çığlıklarının duyulup korunmaması, açlıkla ve sefaletle
yaşamaya mecbur bırakılan çocuklar konusunda bir arpa boyu yol alınmaması,
hepimizin utancıdır. Çocuk, toplumun en önemli parçası ve gelecekteki toplumun
güvencesidir. Bu bakımdan çocuk haklarının korunması hem çocuğun hem de
toplumun yararınadır” denildi.
KOMİSYONUN KURULUŞ AMACI HATIRLATILDI
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde kurulan
Çocuk Hakları Alt Komisyonu’nun kuruluş amacının hatırlatıldığı dilekçede, “Hem
ihtisas komisyonu olarak TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’nun hem de
ihtisas komisyonu bünyesindeki Çocuk Hakları Alt Komisyonu’nun, çocukların kötü
koşullarda yaşaması, çocuğun bakımının ihmali, çocuklara kötü muamele
konularında geri planda durmaması gerekmektedir” vurgusu yapıldı.
Dilekçenin devamında şunlar kaydedildi: “Bakımsızlıktan ve aç bırakılmaktan
hayatını kaybettiği öne sürülen6 yaşındaki çocuğun ve kötü şartlarda yaşamaya
maruz kalmaya devam eden abilerinin durumu konusunda; yerinde inceleme yapmak,
yetkililerden, ilgili kurum ve şahıslardan bilgi almak, benzer hadiselerin
önlenmesine ilişkin çözüm yollarının belirlenmesi maksadıyla gerekli çalışmanın
yapılmasını teklif ederiz.”