ÇHC Pekin Büyükelçimiz A.Emin Önen'den Türkiye-Çin/Hubei Eyaleti 'Interconnected Business' online toplantı
ÇHC Pekin Büyükelçimiz A.Emin Önen’den Türkiye-Çin/Hubei Eyaleti 'Interconnected Business' online toplantı;
“Birlikte çalışırsak 2 ülkenin küresel ekonomideki ağırlığını kat ve kat arttırabiliriz”
Türkiye’nin Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) Pekin Büyükelçimiz A.Emin Önen, DEİK - CCPIT işbirliği ile Türkiye-Çin/Hubei Eyaleti 'Interconnected Business' online toplantı düzenledi. Türkiye - Çin Hubei Eyaleti Interconnected Business Toplantısında, "Türkiye ile Çin Arasında Ticaret&Yatırım Fırsatları", "Çin’de Yatırım Deneyimleri / Türkiye-Çin İş Birliğinin Geleceği" panelleri ile 2 ülke iş insanlarının katılımıyla sektörel oturumları gerçekleştirildi.
Toplantıda konuşan ÇHC Pekin Büyükelçimiz A.Emin Önen, birlikte çalışırsak iki ülkenin küresel ekonomideki ağırlığının kat ve kat artırmanın mümkün olduğunu söyledi.
ÇHC Pekin Büyükelçimiz Abdulkadir Emin Önen DEİK Türkiye-Çin Konseyi ve Çin Uluslararası Ticareti Teşvik Konseyi (CCPIT) işbirliği ile düzenlenen, Türkiye - Çin / Hubei Eyaleti 'Interconnected Business' online toplantısına katılarak bir konuşma gerçekleştirdi. Türkiye’nin süt ürünleri ihracatçıları, Pekin Ticaret Müşavirliği koordinasyonunda düzenlenen online toplantıda, Çin’in büyük ithalatçı firmaları ile bir araya geldi.
Türkiye - Çin Hubei Eyaleti Interconnected Business toplantısına; Türkiye’nin Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) Pekin Büyükelçimiz Abdulkadir Emin Önen, DEİK Başkanı Nail Olpak, Çin Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Cheng Weihua, CCPIT Hubei Alt Eyaleti Başkanı Zhang Xiaomei, İslam Kalkınma Bankası (İKB), DEİK Türkiye - Çin İş Konseyi Başkanı Korhan Kurdoglu katıldı.
Türkiye ve Çin ilişkilerinde uzun geleceği planlamamız şart
Türkiye'nin ÇHC Pekin Büyükelçimiz Abdulkadir Emin Önen, 2035 yılı projeksiyonlarına göre, Çin'in dünyanın en büyük ekonomisi, Türkiye'nin ise en büyük 5. ekonomisi olacağını belirterek, "Eğer birlikte çalışırsak iki ülkenin küresel ekonomideki ağırlığını kat ve kat artırmamız mümkündür. Dolayısıyla Türkiye ve Çin ilişkilerinde bugünü, yarını, önümüzdeki yılı değil, uzun geleceği planlamamız şarttır" dedi.
Türkiye ve Çin ilişkilerinin daha da yakınlaşması için tüm güçlerimizle çalışmayı sürdüreceğiz
ÇHC Pekin Büyükelçimiz A.Emin Önen, Çin'in salgının ilk dönemlerinde çok sıkı tedbirleri başarıyla uygulayarak 1,4 milyarlık nüfusunu korumayı ve ülkesini yeni tip koronavirüsten (Kovid-19) temizlemeyi başardığını belirterek, “Birlikte çalışmamızı yavaşlatan koronavirüsle ilgili 1 aya yakındır Çin'in içinden kaynaklanan herhangi bir vaka görülmedi. Görülen vakalar da yurt dışından gelenlerdir. Tüm dünyaya örnek olan bu başarıdan herkesin ders çıkarması gerekir. Türkiye ve Çin arasında 2010 yılında tesisi edilen stratejik iş birliği ilişkisinin 10. yılına girdik. 2018 ve 2019 yılları ikili ilişkilerimizin hemen her kulvarda ivme kazandığı, geliştiği ve derinleştiği bir dönem olmuştu. Bu memnuniyet verici tablo maalesef salgın nedeniyle 2020'ye taşınamadı. Bu durum 2021 için 2 tarafa da yeni ödevler yüklemektedir. 2021 yılında daha çok çalışmamız, ilişkilerimizi hızla ileriye taşıyarak 2020 yılının kayıplarını telafi etmemiz gerekiyor. Bizler Türkiye ve Çin ilişkilerinin daha da yakınlaşması için tüm güçlerimizle çalışmayı sürdüreceğiz. Türkiye, Çin'in Kuşak ve Yol Girişimine ilanından bu yana güçlü şekilde destek vermiş. Tarihi İpek Yolunun 2 ucundaki 2 kadim uygarlığın bugün bir kez daha bir araya gelecek olmasının heyecanını paylaşmıştır. Ortak çabalarımızın yoğunlaştığı alanlardan birisi, ikili ticaret ve yatırımların karşılıklı olarak güçlendirilmesidir" diye konuştu.
Çin ile ikili ticaretimizin güçlenmesinden büyük memnuniyet duyuyoruz
Türkiye ve Çin'in önümüzdeki yıllarda çok daha yoğun ekonomik, ticari ve yatırım potansiyeli artırmaya yönelik, 2 ülkenin büyüklüğüne yakışır ve kapasitelerine uygun stratejiler ile yeni iş birliklerini yapacağını dile getiren Pekin Büyükelçimiz Emin Önen, “Çin ile 2001 yılında 1,1 milyar dolar olan ikili ticaret hacmimiz 2019 yılında 21,1 milyar dolara ulaşmıştır. Bu süreçte Çin, en büyük 3 ticaret ortağımızdan biri haline gelmiştir. Çin ile ikili ticaretimizin güçlenmesinden büyük memnuniyet duyuyoruz ama, ne gelinen aşama ne de gelişim hızı asla yeterli değildir. 2035 yılı projeksiyonlarına göre, Çin'in dünyanın en büyük ekonomisi, Türkiye'nin ise en büyük 5. ekonomisi olacak” şeklinde konuştu.
İki ülke salgın sürecinde dostluk gösterdi
Çin Halk Cumhuriyeti'nin Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Cheng Weihua ise, Çin ve Türkiye gelişmekte olan önemli ülke olduğunu ve G20 ile Kuşak ve Yol Projesinde en iyi partnerlerden olduğunu ve Çin ve Türkiye'nin Devlet Başkanlarının salgın sürecinde telefon görüşmesi yaptığını hatırlatarak, "Zorluk zamanında el ele çalışacaklarını belirtmişlerdi. Karşılıklı olarak tıbbi malzemelerde ve diğer malzemelerin desteğinde bulunmuşlardı. İki ülke salgın sürecinde dostluk gösterdi. Salgın olmasına rağmen bu yılda ikili ticaret iş birlikleri başarılı sonuçlar verdi. Çin, dünyayla iyi bir şekilde fırsatları paylaşan bir ülke konumunda. Çin'de önemli bir ekonomi merkezi olan Hubei eyaleti en kısa sürede salgının olumsuz etkilerini bitirdi" diyerek, Dünyada ilk normalleşmeye başlayan ekonomilerden birisinin Çin ekonomisi olduğunu söyledi.
Hubei, Çin ekonomisine yaklaşık % 4 oranında katkı sağlıyor
DEİK Türkiye - Çin İş Konseyi Başkanı Korhan Kurdoğlu da, Çin'in her eyaletinin ekonomik büyüklükleri ve öne çıkan sektörleri göz önünde bulundurarak bir ülke gibi analiz edilmesi gerektiğini, Hubei Eyaleti'nin, Çin'in ekonomik büyümesinin üzerinde bir büyüme oranına sahip olduğunu belirterek, “Hubei, Çin ekonomisine yaklaşık % 4 oranında katkı sağlıyor. Çin'deki toplam motorlu taşıt üretiminin % 9,2'si burada gerçekleştiriliyor. Çin'de iş yapmayı öğrendikten ve Çin halkının alışkanlıklarını bir nebze olsun anlamaya başladıktan sonra muazzam bir ivme yakalandı. Dijitalleşmenin, her sektörle ilişkili olan ve pandemi sürecinde kıymetini çok daha fazla anladığımız bir konu olduğunu düşünüyorum. Çin, paket servis, online ve mobil ödeme sistemleri, yeni teknolojiler, big data konularında çok gelişmiş bir ülke. Yine bizden bir örnek verirsem Çin pazarında faaliyet göstermeye başladığımız yıllarda ödemelerin % 80'ini nakit alırken, bugün % 95'ini mobil ödemeyle kabul eder duruma geldik” dedi.
Türkiye, Avrasya'da eşsiz bir konuma sahip
CCPIT Hubei Alt Eyaleti Başkanı Zhang Xiaomei de; Türkiye, Avrasya'da eşsiz bir konuma sahip olduğunu belirterek, “Hubei'de konum olarak eşsiz fırsatlara sahip. İki ülke arasında somut iş birliği zemini oluşturacağız. Sanayi ve Ar-Ge iş birliğimizi artırmalıyız. Geleceğe yönelik ortak fırsatlara odaklanmalıyız” diye konuştu.
Çengdu Belediye Başkan Yardımcısı Niu Qingbao’dan Büyükelçimiz Önen’e ziyaret
ÇHC Pekin Büyükelçimiz A.Emin Önen önceki gün de, Çin'in güneybatısında yer alan Siçuan eyaletinin başkenti Çengdu'nun Belediye Başkan Yardımcısı Niu Qingbao'yu Büyükelçilik konutunda kabul ederek, Çengdu ile ülkemiz arasında eğitim, sivil havacılık, kültürel değişim, turizm ve iş dünyasının işbirliği hakkında istişarelerde bulundu.
Adnan Menderes ile Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan'ın idam edilmelerinin yıldönümü
Türkiye’nin Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) Pekin Büyükelçimiz A.Emin Önen, 27 Mayıs 1960 darbesinin ardından Başbakan Adnan Menderes, Maliye Bakanı Hasan Polatkan ve Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu’nun 16-17 Eylül 1961 tarihlerinde idam edilmelerinin yıldönümü nedeniyle de; “Türkiye tarihinin en kara günlerinden biri olan 27 Mayıs 1960 darbesinin milletimizin vicdanında derin yaralar açan sonuçlarından biri de hiç kuşkusuz Başbakan Adnan Menderes ile Maliye Bakanı Hasan Polatkan ve Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu’nun darbeciler tarafından demokrasi, adalet ve insanlık adına utanç verici bir süreç sonunda idam edilmiş olmalarıdır. Merhum Menderes, Polatkan ve Zorlu’yu hukuk ve adaleti ayaklar altına alarak idama götürenlerin ve darbecileri destekleyenlerin alınlarındaki kara leke hiçbir zaman silinmeyecektir. Buna karşılık Menderes ve arkadaşlarının milletimizin kalbindeki mümtaz yeri her geçen gün daha da güçlenecektir. İdam sehpasındaki son sözü bile, ‘Devletime ve milletime ebedi saadetler dilerim’ olan rahmetli Menderes’in devlet ve millet sevdası gönüllerde ve hafızalarda her daim yaşayacaktır. Rahmetli Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu’ya Allahu Teâlâ’dan rahmet, milletimize başsağlığı diliyoruz” dedi.
Yasaklara son verdik, özgürlük alanlarını genişlettik, güvenliği ve adaleti tahkim ettik
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan da, “Şunu çok iyi biliyoruz ki; darbecilerin kurduğu tiyatro mahkemelerde yargılanan ve idam edilen sadece merhum Menderes ve arkadaşları değil tarihi, kültürü, değerleri ve inançları ile milletimizdi, milli iradeydi. Türkiye’ye yıllarca hizmet eden, milli iradenin temsilcisi konumundaki Demokrat Parti döneminde, ülkemize demokrasi ve kalkınma alanında çok büyük katkılar sağlayan merhum Başbakan Adnan Menderes’i milletimizin her bir ferdinin, özellikle de gençlerimizin çok iyi tanıması gerekmektedir. Milli irade için mücadele ederek, bedeller ödeyerek geldiğimiz noktada bugün hamdolsun demokrasimizin üzerindeki tüm vesayet izlerini ortadan kaldırdık, yasaklara son verdik, özgürlük alanlarını genişlettik, güvenliği ve adaleti tahkim ettik. 27 Mayıs 1960 darbesinin hukuksuz yargılamalarının yapıldığı, merhum Adnan Menderes ve arkadaşlarının idam kararlarının alındığı Yassıada’yı Demokrasi ve Özgürlükler Adası haline getirdik. Barındırdığı sembol yapılarla Demokrasi ve Özgürlükler Adası hem merhum Menderes ve arkadaşlarının aziz hatırasını yaşatacak hem de ülkemizin geçmişten bugüne verdiği istiklal ve istikbal mücadelesinin nişanesi olacaktır. Rahmetli Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu başta olmak üzere, ülkemizin gelişmesi, kalkınması, büyümesi, istiklali ve istikbali mücadele eden tüm kahramanlarımıza, bu uğurda canını veren tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, milletimize başsağlığı diliyorum” diyerek düşüncelerini dile getirmişti.