AK Parti'de cesaret artmış
AK Parti'de cesaret artmış: Erdoğan'a giden heyete baksanıza kendisine neler söylemiş...
Türkiye’de de iktidar odaklı olma iddiasıyla hazırlıklarını sürdüren iki yeni partiden ilki kuruldu; diğeri de ay sona ermeden kurulabilsin diye kurucu kadro çalışmalarını hızlandırmış bulunuyor.
‘İktidar odaklı olmak’ mevcut iktidar partisinin yerini almayı hedeflemek anlamına geliyor.
AK Parti iktidarının yerini…
Peki AK Parti’nin bu rekabet yürüşüne karşı tavrı ne?
Umursamıyor mu?
Rekabetin ciddiye alındığı, medyaya yansıyan haberlerden anlaşılıyor.
Durumu daha iyi görebilmeniz için AK Parti yönetiminin önem verdiği iki yazardan biraz uzunca alıntılar yapacağım.
İlkinin yazarı Hande Fırat.
Yazdığına göre, çoğunluğunu AK Parti’nin eski milletvekillerinin teşkil ettiği, aralarında partiye yakın işadamlarının da bulunduğu 14 kişilik bir grup durumdan vazife çıkarmış ve randevu alarak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı ziyaret etmiş.
[Aynı gruptan bazı isimler yeni parti çalışmalarını sürdüren Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan ve Abdullah Gül’le de görüşmüşler, ama haberden esas görüş aktarmak istedikleri kişinin Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğu anlaşılıyor.]
Okuyalım:
“14 AK Partili isim o görüşmeye ‘önerilerini’ sıraladıkları bir raporla gittiler. Görüşmede metni içlerinden bir isim okudu. Giriş bölümünde seçim sonuçlarının doğru analiz edilip parti tüzüğündeki ilkelere sadık kalınması istenen raporda; teşkilatlar, belediyeler, hükümet ve bürokrasi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, seçmenin genel eleştirileri ve talepleri, FETÖ ile mücadele, ittifaklar, ekonomi, değişen seçmen profili başlıklarında eleştiriler ve öneriler yer alıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yaptıkları sunumda, ‘yeni oluşumların ‘millet ittifakı’nı güçlendireceği’ tespitlerini paylaştılar. ‘Bunun için özel bir çalışma yapılmalı’ dediler. Konu raporun ‘İttifaklar’ başlığında yer aldı. 14 ismin bu konuda tespiti özetle şöyle:
– MHP’den beklenen oy alınamadı. Aksine, AK Parti’den oylar MHP’ye kaydı. Saadet Partisi başta olmak üzere muhafazakâr seçmene hitap eden partilerle ilişkiler geliştirilmelidir.
YEREL SEÇİM DEĞERLENDİRMESİ / 14 isim hazırladıkları metinde yerel seçimler ve değişen seçmen profiline de değindi. Seçmenin eleştirileri, talepleri de şöyle sıralandı:
– Teşkilatların yenilenmesinde ehliyet ve liyakat kalktı, gruplaşma ve adam kayırma kalitede kayıplara neden oldu.
– Belediye başkanlarımızın istifa ettirilerek görevden uzaklaştırılmaları aleyhimize gelişmiştir.
– Lüks ve israf iddiaları seçimlerde aleyhimize olmuştur.
– Belediye başkanları, meclis üyeleri ve kamu görevlileri halktan kopuk olmamalıdır.
– Medyadaki tekelleşme ve taraflı yayınlar aleyhimizde gelişmektedir.
– Sosyal medyada AK Parti taraftarı görünerek saldırgan yayınlar yapan eylemlerden kaçınılmalı.
– Siyaset dilinin yumuşatılması lehimize olacaktır.
– Parti yeni dönemde ‘ötekileştirmeyen, yumuşak ve kuşatıcı bir dil’ kullanmalı.
14 AK Partili ismin ortak metninde, Öcalan’ın mektubu ve kardeşinin TRT’ye çıkarılması gibi tutumlardan kaçınılması gerektiği de vurgulanıyor.
CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ
Gelelim Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne ilişkin önerilerine… Muhalefetin, Cumhurbaşkanı’nın bütün yetkileri kendinde topladığı ve tek adam olduğu algısına oynadığına dikkat çekilerek, ‘Bu algıyı güçlendirecek uygulamalardan kaçınılması gerekiyor’ mesajı verildi. Önerileri arasında Cumhurbaşkanı yardımcıları sayısının arttırılması da var.
SEÇMEN PROFİLİ DEĞİŞİYOR
14 ismin sunum metninde yer alan dikkat çekici ifade, ‘Eğitim seviyesi yükseldikçe oy oranlarımızın düşmesinin mutlaka bir sebebi olmalı’ şeklinde. Bu durumun sebeplerinin bulunması isteniyor. Diğer öneri ise genç seçmen profilinin mutlaka analiz edilmesi gerektiği…”
Siz de, benim gibi, kendisine bu başlıklar altında sunulan eleştirileri dinledikten sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ne tepki verdiğini merak etmediniz mi?
Ettiniz elbette. Yazıda o yönde bir bilgi bulunmuyor.
Bu raporu hazırlayıp Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sunan AK Partili grubu cesaretlerinden dolayı tebrik ediyorum.
[Tevekkeli 14 kişilik grubun içerisinde bir tek bile milletvekili/bakan yok.]
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eski milletvekillerine ne tepki verdiğini bilmiyorum. Halen milletvekili olanların ise, aslında neler yapılması gerektiğini Cumhurbaşkanı Erdoğan’a dolaylı bir mesaj olarak aktarmaya çalıştıklarını sanıyorum.
Onlar, doğrudan kendisiyle yüz yüze gelerek değil, muteber saydıkları bir gazeteciye, Abdülkadir Selvi’ye, düşüncelerini aktarmışlar, o da “Peki bu süreçte AK Parti ne yapacak?” başlığı altında bunları yazmış işte.
Okuyalım:
“1- Söylem, 2- Eylem olmak üzere iki ayaklı bir çalışmadan söz ediliyor.
AK Parti’nin değişimci, reformcu, hak ve hürriyetleri önceleyen, ekonomik kalkınmayı hedefleyen kimliğine dönmesi; kucaklayıcı ve özgürlükçü bir dil kullanılması; eylem olarak ise safları sıklaştırma… Ocak ayından itibaren AK Parti Genel Merkezi’nde milletvekilleriyle seri toplantılar yapılacak. Bunların bazısına Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlık edecek. Kongreler nedeniyle hem seçmenle hem de teşkilatlarla daha sık bir araya gelinecek. Bütçeden sonra kabine değişikliğinin olma ihtimali zayıf görünüyor ama yeni partilerin kuruluşuyla birlikte milletvekilleri daha kıymetli hale geldi.”
Yeni partileri eski milletvekilleri ve bazı yeniler bayağı önemsemekteler.
Ben ise yüz yüze konularak ve dolaylı mesaj olarak yapılmış tekliflerin hiçbirinin yerine getirilmeyeceğine inanıyorum. Getirilecek olsaydı, aynı teklifleri yıllardır sözlü ve yazılı olarak yapagelenlere kulak verilir ve bu duruma düşülmezdi.
AK Parti o noktayı çoktan geçti. Yeni partiler bu sebeple halkın önüne çıkıyor…
*Bu yazı Fehmi Koru'nun kişisel sayfasından alınmıştır